Açılımı biraz da ben açayım dedim

A -
A +

Bir organizasyonun bütün üyeleri işin içine katılmazsa o organizasyonu etkin bir şekilde yönetmek mümkün olmaz. Bunun en güzel örnekleri canlı organizmalarda görülmektedir zaten. Mesela insan vücudunda 'ağrı' denilen iletişim harikası olmasaydı ne olurdu düşünsenize! Herhangi bir hasara uğrayan vücut bölgesinden beyne ve oradan da insanın diğer mekanizmalarına en etkili şekilde mesajlar iletilmese o vücut hayatiyetini devam ettirebilir miydi? 'Şirket' denilen organizasyonların da en önemli problemi budur. Sanayileşme çağının başlarında benimsenen katı hiyerarşik modelde bu iletişim önemliydi. O zaman daha ziyade 'yukarıdan aşağıya' iletişim kanalı kullanılırdı. Arasıra da 'aşağıdan yukarı' kanal kullanılırdı. Yanisi yöneticiler devamlı olarak emir ve talimatlar yağdırarak işleri yoluna koymaya çalışırlar, nadiren alt kademelerin sesine kulak verirlerdi. Çünkü müşterinin ne istediği önemli değildi. Ne yapılırsa satılan bir devirdi. Çalışanlar yöneticilerin istedikleri tarzda yaşadıkları, giyindikleri, çalıştıkları, hatta tükettikleri, verilen emirlere uydukları kadar takdir görürlerdi. Onların 'fikir beyan edenlerinden' pek hoşlanılmazdı. Çünkü üst kademe olan biteni bütün boyutlarıyla takip edip yönlendirme imkânına büyük ölçüde sahipti. İş hayatı dünyada olup biten hızlı değişim rüzgârlarıyla sarsılmaya, krallık tacı üreticilerden, müşterilere devredilmeye başlandığı yetmişli yıllardan itibaren, şirketleri sadece yukardan aşağıya iletişimle yönetmek imkânsızlaştı. Artık aşağıdan yukarı iletişim yanında, işleri daha kaliteli ve hızlı yapabilmek için yatay iletişim kanallarını kullanmak zarureti ortaya çıktı. İşte bu zaruretin farkına varan şirketler; hem çalışanlarının sesine kulak vermeye başladılar, hem de şirket içindeki departmanlar arasındaki yatay iletişimi teşvik etmeye başladılar. İşte bu yeni paradigma son yıllarda ortaya çıkan yeni yönetim modellerinin temel itici gücü oldu. Bütün bu söylediklerimiz son günlerin gözdesi 'Demokratik Açılım' konusuna biraz daha açıklık getirir mi sizce?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.