Acımız büyük ama...

A -
A +

Anarşi ve terör dünya kurulalıdan beri insanoğlunun başını ağrıta gelmiştir. Özellikle adaletin uygulanmasında aksamalar olduğu dönemlerde insanlar haksızlığa uğradıklarını düşündükleri zaman başvuracak ve haklarını savunacak ve alacak merciler bulamadıkları zaman baş kaldırmışlar. Bu her devirde her toplumda görülen bir durum. Son yüzyılda haberleşme ve ulaşımdaki muazzam gelişmeler ülkeler arasındaki sınırları yavaş yavaş yok ediyor. Küreselleşme denilen karşı konulamaz süreç, insanların sadece kendi ülkelerinin sınırları içindeki değil, tüm dünyadaki olan biteni sorgulamasına sebep oluyor. O zaman eskiden belli coğrafyalardaki bölgesel olaylardan etkilenen anarşi ve terör, şimdi bütün yerkürede meydana gelen haksızlık ve densizliklerden etkileniyor. İnsanlık acz içinde! Bütün bu gelişmeler yanında insanoğlu, globalleşen terör tehlikesi konusunda global tedbirleri alabilecek örgütlenmeyi becerebilmiş değil. Bu gayeyle -hadi iyi niyetlerle de kurulmuş diyelim- ortaya çıkan "Birleşmiş Milletler Örgütü" son yıllarda tam bir acz içine düşmüş durumda. Bu yüzden terör meselesi, bir yandan milli çıkarlarını kollayarak, diğer yandan terörle mücadeleye bir miktar destek vermek tarzındaki yaklaşımlarla çözülemez. Ya nasıl çözülür? * Gittiğiniz her yere adaleti de götürerek. * İnsanı önce insan olarak kabul ederek. Onların düşünen, inanan ve konuşan yaratıklar olduğunu idrak ederek, inanç, örf ve adetlerine saygılı davranarak. * Gereğinde kendi ülkenden fazla işgal ettiğin ülkelere her türlü bayındırlık hizmetini kıskanmadan vererek. * İnsan haklarına azami riayet ederek, bu manada kimsenin ırzına, namusuna, malına, evladına zarar verilmesini en köklü tedbirleri alarak önleyerek. Hayal mi görüyorsun? Böyle bir düzen nerede olur. Hayal mi görüyorsun diyenlere cevap: Böyle bir düzen Osmanlı Devletinde 600 sene hüküm sürdü. Bu güçlü olduğu kadar mütevazı, cengaver olduğu kadar çelebi, cesaret örneği olduğu derecede kibar insanların ülkesinde nasıl bir düzen kurduklarını en fazla Amerikalılar ve Japonlar sonra diğer "ecnebiler" merak ediyorlar. İnanmıyorsanız Osmanlının; Sadrazamı ziyarete gelen filan paşaya sabah kahvaltısında neler ikram edildiğine kadar her bilgiyi akıl almaz bir sistemle muhafaza ettiği Cağaloğlu'ndaki Başbakanlık Arşivlerinde daha ziyade kimlerin araştırma yaptığını soruşturun. İnsan olarak utanıyoruz Acımız büyük insan olarak utanıyoruz, ama bu terörle mücadele iki kasa bir masa bir plastik sandalyede kravat ve postalla oturan temsilcilerle hallolmaz. Bu insanlık ayıbından utanan herkesin elinden gelen katkıyı samimiyetle yapması gerekir. Sivrisineklerle dalaşmayı bırakıp bataklığa kafa yormalıyız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.