Liderlik bir organizasyonun kalbidir, ruhudur. Bütün dünya bu konuya gereken önemi vermeye başlamıştır. Hatta bizim kültürümüzde onbeş asırdır bilinen "lider, kavminin hizmetçisidir" düsturu, son yıllarda yönetim dünyasında "Hizmetkâr liderlik" tanımıyla gündemdedir. Liderin "emredici" değil kendinden sonra gelenlere, işlerini daha verimli yapabilmeleri için "hizmet edici" fonksiyon icra etmesi bir "fantezi" değil "mecburiyet" haline gelmiştir. Zira bilgi çağında insanları, insanca hedeflere, insan ruhuna hitap edebilen vizyonlara odaklayamayan organizasyonların ayakta kalmaları mümkün değildir. Liderlikteki bu temel paradigma değişikliği birçok yeni anlayışı peşinden sürüklemektedir. Öncelikle liderler, "hizmetkâr" olduklarını samimiyetle ortaya koymalıdırlar. Bunun için ilk şart vizyona beraberce ulaşmayı arzuladığı insanları "adam yerine koymaktır." Şirketler bazında bunun göstergesi çalışanların fikirlerine başvurulmasıdır. General Electric'in tanınmış BİS'i (Baş İcraat Sorumlusu" Jack Welch "Şu anda 6E çalışanlarının % 84'ü fikirlerinin sorulduğuna inanmıyorlar, bu anketi 20 yıl önce yapsaydınız bu oran % 5'i bile bulmazdı" diyor bir kitabında. Bu ortamı sağladığınız zaman organizasyonun en önemli ihtiyacı olan "sevgi ve güveni" tesis etmede önemli bir adım attınız demektir. Çünkü sevgi ve güvenin olmadığı bir yerde insanların vizyonu gönülden paylaşmalarından söz edemezsiniz. Sevgi ve güvenin olduğu yerde ise lider rahatlar. Arkadaşlarına ve içinde bulunduğu topluma karşı daha tutarlı mütevazı ve barışçı bir davranış sergiler. Bu davranış tarzını kriz anlamında da devam ettirebilen liderler krizleri de daha kolay atlatırlar. Eğer bir lider, vizyonunu hedeflerini, özlemlerini, içinde bulunduğu topluma olan samimi duygularını değil de; rakiplerinin hatalarını, geçmişteki ve gelecekteki kavgaları anlatıyor, kavgacı bir tutum sergiliyor, daha ileri gidip "ulanlı" konuşmaya başlıyorsa, o liderin liderliği de, vizyonu da, varlık sebebi de tartışılır. Bizim kuşak 1950'lerden beri, ağız dalaşıyla yapılan ve her defasında olur olmaz yerlere toslayan siyasi faaliyetlerden ve demagog liderlerden bıktı usandı. Liderlerden ricamız "hizmetkâr olma" misyonu bazılarımıza ağır gelebilir ama "lütfen bizi yani vekili olacağınız milleti adam yerine koymaya çalışınız." Bu sıcakta işiniz zor, hepinize kolaylıklar ve başarılar diliyorum.