Yılmaz Öztuna üstadımız meseleye noktayı dünkü yazısında koydu. "1 Mayıs komünistlerin bayramıdır" dedi. Komünist kelimesi "commun" (cemaat) kökünden gelmektedir. Yanisi işçi cemaatinin bayramı demektir bir bakıma. Biz memlekette bütün ideolojileri kavga sebebi saymakta olduğumuzdan yıllardır kavga ede ede gelmekteyiz. Aslında ideoloji kelimesinin aslı da "idea"dan yani "fikir" "düşünce"den gelmektedir. Ama nedense bizde ideoloji yani fikir, düşünce tarzının farklılığı kavgayı çağrıştırır durur. Son günlerde bizim eski tüfek 68'liler tekrar ekranlarda boy göstermeye başladılar. O zamanlar komünist ideolojiye kan rengini karıştırmakla ünlü olan Yaser Arafat ve şürekasının en acımasız ve kanlı metotlarla kana ve terörizme bulaştırdığı gençleri tartışıyorlar saatler boyu. Yıllar sonra "bizim oğlanlar işi becerdiler" şifresiyle derin Amerikan mahfillerinde bizden on iki saat önce haberdar olunan ihtilallerin ön hazırlık taşeronları olarak kullanıldıkları artık ayyuka çıkan o iyi niyetlerinin kurbanı olan gençleri güya anıyorlar!.. Ve de işin garibi o yıllardaki aşırı solcuları "68 Kuşağı" olarak kabul ediyorlar. Aşırı sağcıları ve bendeniz gibi demokrasi yanlısı liberal ve manevî değerlerine sahip çıkanları 68 kuşağından, kendi kuruntuları olarak neredeyse adamdan saymıyorlar. Ama o programlardan birinde şimdi o günleri uzun bir akademik ve hayati tecrübenin ışığında değerlendiren Prof. Dr. Toktamış Ateş gibi insaf sahipleri de, "Memlekette demokrasi olmayınca böyle yanlış şeyler olabiliyor" şeklinde değerlendirebiliyor. O günlerdeki gençlerin kelle koltukta, doğru bildikleri için mücadele etmelerine saygı duyarım. Ama o günlerde bu insanlara "Dünya milletleri arasında saygıdeğer ve insanlığa faydalı bir ülke olmak" gibi bir vizyonu aşılayamayan analara babalara, öğretmenlere, profesörlere ve hocalara da teessüf ederim. Şimdi de, gençlerimize "insan olmak" şuurunu aşılamaya gayret etmemiz gerektiğini, bunun sadece fert başına millî gelir hesabına bağlanamayacak kadar ulvî bir mesele olduğunu arz ederim. Ne yapayım "adam" sayılmamak canımı sıktı, ben de "adam gibi" bir yazı yazmayı denedim!..