Ah eskileri tamamen atmasaydık!

A -
A +

Ne ka­dar ba­tı kül­tü­rüy­le ye­tiş­ti­ril­miş ol­sak da, gen­le­ri­mi­ze yer­leş­miş (ha­di do­ğu di­ye­lim de kim­se­nin ca­nı sı­kıl­ma­sın) do­ğu kül­tü­rün­den de et­ki­len­di­ği­miz ma­lum. Yıl­lar­ca biz ve biz­den ön­ce­ki iki ne­sil bu iki kül­tü­rün ara­sın­da bo­ca­la­dık dur­duk. Ço­ğu za­man da öz kül­tü­rü­mü­zü ha­fi­fe al­ma­ya me­yil­li ola­gel­dik. Hat­ta "Bı­rak şu do­ğu­lu ka­fa­yı­" de­dik, "Şark kur­naz­lı­ğı­" de­dik. Qu­an­tum te­ori­si ve bu­nun yan­sı­ma­sıy­la âde­ta yok olan "po­zi­ti­vist dü­şün­me tar­zı­nı­" baş ta­cı et­tik. Bu­nun yan­sı­ma­la­rı işi­mi­ze, aşı­mı­za, ya­şa­yı­şı­mı­za, yö­ne­tim tar­zı­mı­za, dav­ra­nış­la­rı­mı­za, duy­gu­la­rı­mı­za yan­sı­dı... Bü­tün bu gi­riz­gâ­hı sa­bır­la oku­du­nuz ise, şim­di bir ör­nek­le der­di­mi an­lat­ma­ya ça­lı­şa­yım. Yak­la­şık yir­mi yıl ön­ce bir bü­yü­ğüm­den şu­nu duy­muş­tum: "Ba­tı kül­tü­rü ile do­ğu kül­tü­rü­nün ara­sın­da­ki en önem­li fark­lar­dan bi­ri, Ba­tı­lı 'Ne yap­tım, na­sıl yap­tım?' di­ye so­rar, do­ğu­da ya­ni biz­de ise "Ni­çin?" so­ru­su da­ha önem­li­dir. Çün­kü ge­rek dün­ya­da ge­rek­se öte­ki dün­ya­da biz­le­re 'Na­sıl yap­tı­ğı­mız­da­n' çok 'ni­çin yap­tı­ğı­mı­z' so­ru­la­cak­tır. Eğer bir işi yap­mak­ta­ki ni­ye­ti­miz 'İn­san­la­ra fay­da­lı ol­ma­k' ise o za­man ta­mam­dır. Çün­kü bi­zim inan­cı­mı­za gö­re 'in­san­la­rın en iyi­si Al­la­h'­ın kul­la­rı­na en fay­da­lı olan­dır..." İş­te bu ko­nu­da bu­gün eli­me ge­çen MESS ya­yın­la­rın­dan "İk­na Edi­ci Li­de­r" isim­li ki­tap­tan bir pa­rag­raf­çık (sh. 12): "İş in­san­la­rı­nın in­ce ik­na sa­na­tı­nı an­la­ma­la­rı için bu­gün­den da­ha iyi bir za­man ola­maz. Yö­ne­ti­ci­le­rin buy­ruk­lar­la yö­net­tik­le­ri -em­ret- ve -kontrol et- gün­le­ri çok­tan geç­ti. Gü­nü­müz­de şir­ket­ler bü­yük öl­çü­de iş­lev­ler (bö­lüm­ler) ara­sı ekip­ler ta­ra­fın­dan yö­ne­ti­li­yor ve ço­ğu sor­gu­la­na­ma­yan oto­ri­te­ye pek hoş­gö­rü­sü ol­ma­yan sa­vaş son­ra­sı ku­şak­la­rın men­sup­la­rıy­la do­lu. Ku­ru­luş­lar­da fi­kir­ler ve in­san­lar hiç­bir za­man ol­ma­dı­ğı ka­dar ser­best­çe do­la­şır ve ka­rar­lar pi­ya­sa­la­ra da­ha uyum­lu ola­rak alı­nır­ken, elek­tro­nik ile­ti­şim ve kü­re­sel­leş­me ge­le­nek­sel hi­ye­rar­şi­yi da­ha da sars­tı. On yı­lı aş­kın bir sü­re ön­ce baş­la­yan, ama ar­tık eko­no­mik man­za­ra­nın de­ğiş­mez bir par­ça­sı ha­li­ne ge­len bu kök­lü de­ği­şik­lik­ler, esas ola­rak şu nok­ta­ya va­rı­yor: Gü­nü­müz­de iş­ler, in­san­la­rın sa­de­ce 'Ne yap­mam la­zım?' di­ye de­ğil, 'Bu­nu ni­çin yap­mam la­zım?' di­ye sor­du­ğu bir or­tam­da ya­pı­lı­yor..." Ba­tı iş dün­ya­sı bi­zim at­tık­la­rı­mı­zı keş­fet­me­ye baş­la­dı. Ba- tı­'da­ki mu­az­zam ge­liş­me­nin te­me­lin­de bi­zim de önem­li kat­kı­la­rı­mız ol­du­ğu­nu on­lar za­ten in­kâr et­mi­yor­lar. Biz de de­ğer­le­ri­mi­zin far­kı­na bir va­ra­bil­sek!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.