Akılsız oğlan, akıllı oğlan!

A -
A +

Beynimde "Hâlâ yazını yazmadın! Hadi artık bitir şu işi", midemde "Yanıyoruuum!" sesleri yükselirken, iki görüntü yolumu aydınlattı. Genelkmay Başkanlığı'nda ciddiyeti ve babacanlığı ile her zaman takdir ettiğim Org. Kıvrıkoğlu, Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş olduğu her halinden belli olan Org. Özkök'e bir askerin erişebileceği en büyük makam olan Genelkurmay başkanlığını devrediyordu birinci görüntüde. Her iki komutan da Türk Ordusunun dünyaya örnek olmuş disiplin, vakar ve samimiyetini simgeliyorlardı ekranda. Bu görüntüler taraflı, tarafsız kişi ve kuruluşlarca yapılan anketlerde millet nezdinde en güvenilir kuruluşun "ordu" olduğunun teyidiydi bir bakıma. Tören bitince zaplamaya başladım ne var ne yok kabilinden. Zannederim TV8'de ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz konuşuyordu o ara ve konuşmasında "Siyasi partiler laikliği ve dini siyasete bu denli alet etmeseler, ordu bu konularda bu kadar hassas davranmaz" diyordu. Bu iki görüntü ve mesaj ülkenin AB yolunda belki de en önemli engellerinden birinin aşılması için alınması gereken tedbirlerin bütününü yansıtması açısından, bendenizin de yıllardır kafa yorduğum bir çözüm şekliydi. Avrupa Birliğinin diğer birçok kriterleri yanında, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapı ve işleyişini de gündeme getirmesi konunun ciddiyetini daha da arttırmaktadır. Durum böyle olunca politikacılarımıza düşen, toplumdan oy isterken daha ziyade plan ve projelerine ağırlık vermeleri, din ve ideoloji temalarından mümkün mertebe kaçınmalarıdır. Bu belki de toplumsal barışın temeline konulacak en kuvvetli taştır. Zaten bunu beceremiyenlerin bundan sonra başarılı olmaları da zordur. Çünkü dünya bu konularda eskiye oranla bizim neslin hayal bile edemiyeceği tolerans ve hoşgörüye kavuşma yolundadır. Türk toplumu da artık eskinin populist politika söylemlerinden ziyade, ülkenin önünü açacak projelere sahip partilere ve liderlere yönelmektedir. Toplumun her kesiminin çağdaş normlara sahip bir yönetim düzenine kavuşmamız için gayret göstermesi gerekir. Aksi takdirde durumumuz daha da kötüye gidecektir. Çünkü Anadolu deyişi meşhurdur. "Akıllı oğlan ne yapsın parayı, akılsız oğlan ne yapsın parayı" Kafa yapımızı geliştirip, verimli ve üretken bir toplum olmanın gereklerini yerine getiremezsek değil IMF, Dünya Bankası fonları, bütün dünyanın kaynakları bize yönelse yine bir işe yaramaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.