Amcaoğlu

Ortalığı yine velveleye verdik. Eh! Bilimsel verilerle konuşacak kimseler olmazsa olacağı budur. H1N1 virüsü konusunda kafaların karışık olmasını anlarım, zira bütün dünyada aşıya taraf ve karşı olanlar var. Sonuç olarak bir grip türü ve koruyucu tedbirlerle özellikle el yıkama ile, bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalarla, soğanla, havuç suyuyla, narenciyelerle, zencefille, sarımsakla, taze kırmızı biberle, maydanozla, evde yapılmış yoğurtla, ev işi gerçek kepekli ekmekle vesaire ile korunmak, grip olunursa klinik tedbirlerle tedavi olmak mümkün. GDO (Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar) konusunda da ortalığı velveleler sarınca, gıda ile problemlerim konusunda her zaman yaptığım gibi 'Amcaoğlunu' aradım. Amcaoğlu dediğim üniversite yıllarında aynı sıraları paylaştığım, hayatını gerçek manada dişiyle tırnağıyla kazanmış, bilimsel kariyer basamaklarını tırmanırken de bileğinin hakkıyla yol almış, Gıda Mühendisliği alanında profesörlüğe yükselmiş bir 'Anadolu Çocuğu'dur. İsmini vermiyorum zira hem kendi 'hoşleşmez' hem de gereksiz polemiklerden onu korumak istiyorum. İşte aramızda geçen telefon konuşması: R(Resul): Amcaoğlu, bu GDO denilen mesele nedir? Bunun yani genetiği değiştirilmiş gıdaların insan sağlığına ne gibi zararlar verdiği bilimsel olarak araştırılmış ve bu sonuçlar yayınlanmış mıdır? A(Amcaoğlu): Amcaoğlu bu konuda ben ulaşabildiğim kadarıyla bilimsel araştırma sonuçlarına rastlamadım. Zaten memlekette ithal mısır ve soyadan imal edilen gıdalardan başka diğer gıdalarda genetik değişiklikler pek söz konusu değildir. R: Bu konuda ne tavsiye edersin? Nelere dikkat etmeliyiz? A: Bu konuda tavsiyem yok. Ama esas yıllardır memlekette insanları gerçek anlamda zehirleyen gıdalardaki 'İlaç Kalıntıları' konusunu gündeme getir köşende, belki bu konuda bir katkın olur da insanımız göz göre göre zehirlenmez. Bu öyle bir konu ki, üreticiden tüketiciye kadar sürecin her safhasının izlenmesi gerekir. Maalesef memlekette bu konuda yeterli laboratuvar altyapısı yok. Biliyorsun yıllardır bu konuda gerek araştırmalarda gerekse uygulamalarda kafa patlatıyorum. Ama sesimizi duyurmak pek mümkün olmuyor. Basın Rusya'dan geri gelen sebze meyveleri bir iki gündeme getirip reytingini yükseltiyor o kadar. R: Esas problem es geçiliyor, medyatik problemler abartılıyor mu, doğru anladım mı? A: Aynen öyle amcaoğlu, hadi kolay gelsin.