Amphora bizim 'desti' ya da 'testi' dediğimiz kap. Uzun asırlar hatta binyıllar boyunca insanoğlunun kullana geldiği bir olmazsa olmaz... Malum eski dönemlerde bu testiler her türlü gıdanın taşınmasında yararlı olmuş. Buğday, pekmez, diğer her türlü kuru ve sıvı gıdanın ve müskiratın taşınmasında kullanıldığını batık gemilerin enkazından çıkan örneklerinde görüyoruz. Halen Anadolu insanı küp ya da testi namıyla maruf bu eşyayı kullanmaktadır. Çok çeşitli boylarda imalatı her yerde ve özellikle Orta Anadolu'da devam etmektedir. Benim ilk hatırladığım testiler Alaşehir'de evimizde ve babamın dükkanında kullandıklarımızdır. Akşamdan doldurup ev dışında sabah güneş görmeyecek bir yere bırakılan testinin buz gibi suyunun tadına doyulmazdı. Hele bir de testinin tıpası (yani ağzını kapatmak için kullanılan şey) taze bir çam kozalağı ise o suyun tadı bambaşka olurdu. Bir de Alaşehir'in meşhur maden suyunu Ramazan Günleri'nde iftara yakın testilere doldurur ve gazı kaçmasın diye ağzını beze sarılmış bir kozalakla kapatır, iftara yetiştirir ve büyüklerimizden epey dua ve aferin alırdık. Diğer hatırladığım bir motif de İzmir Bozyaka'da Dedem Tunuslu Sütçü Arab Ahmed'in evinin yanındaki, erzakların konduğu küçük kulübedeki benim minik gözlerimde devasa yer edinmiş zeytinyağı küpleridir. O kulübenin mis gibi kokusu hâlâ burnumdadır. Bir de minicik saplı ağzı geniş bir küpçük vardı anneannemin tel dolabında, her gün kaynatılan sütlerin kaymağının konulduğu... Şimdilerde yine bizim evde o güzel günlerin hatırasıyla avunmamızı sağlayacak birkaç tane irili ufaklı testicik hep bulunur. Bazen dayanamayıp suyu doldurur tepeme dikerim şöyle eski günlerdeki gibi. İşte bu testinin böyle birçok özellikleri yanında bir diğer özelliği de içine konanı dışına sızdırmasıdır. Hatta bildiğim kadarıyla 'Testi içindekini sızdırır' diye bir atasözümüz de var. Hani insanın fikrî kalitesi spontan gelişen olaylar karşısında ortaya çıkar anlamında. Ne gibi mi? Aktüaliteden uzak kalmamak için siyasi parti lider ve başkanlarının konuşma ve hallerini izliyoruz ya televizyonlarda. Geçen gün 'kucakta çocuk' motifi prim yapar hesabı Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanına sekiz dokuz yaşlarında takım elbiseli kravatlı sevimli bir oğlan getirdiler. Çocuk kucak yaşını geçtiği için Kılıçdaroğlu'nun yanına kameralara karşı dikildi. CHP'nin Başkanı çocukla bir diyaloğa girmek zorundaydı hazır kameralar çekiyorken. Herkes gibi bendeniz de Başkan! ne diyecek diye meraklanırken 'Sen kocaman adam olmuşsun, senin kız arkadaşın var mı?' deyiverdi. Çocuk da altta kalmamak için 'Var birkaç tane!' gibilerden sohbeti sürdürmeye çalışırken Kılıçdaroğlu güya espriyi patlattı 'Aman dikkat et, kasetini çıkarırlar haaa!' deyiverdi. Yani testi içindekini sızdırdı!..