Yazının başlığı kesinlikle "laf olsun torba dolsun" kabilinden seçilmemiştir. Atayurt Türkçemize aşina olmayanlar için Anayurt Türkçesine çevirelim: "Anayurtta düğünümüz var, buyurun!" Gerçekten Anadolu insanının sağduyusuna güveniyorum ben. Yarım asır öncesine aklı eren biri olarak, seçim yapabilmenin, oy kullanmanın, bir bakıma "meşveret etmek, danışmak olduğunu" "danışanın dağları aştığını, danışmayanın düz yolda şaştığını" atasözü haline getirmiş bir milletin evladı olarak ve de sopayla değiştirilen iktidarların ülkeye ne büyük zararlar verdiğini idrak eden biri olarak ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Anadolu insanı da biliyor ve hangi partiden olursa olsun, büyük bir olgunluk ve efendilikle meydanları dolduruyor, partisini destekliyor. Bu defaki seçim kampanyalarımız, gerçekten dünyaya örnek olacak güzellikte idi. Bendeniz seçim öncesini artık konuşmak istemiyorum. Ve de "oyumu kime vereceğim" tarzı milleti hafife alan bir davranışı sergilemeyeceğim. Millet dinler ve kararını verir. Çünkü millet partilerin yaptıklarının ve vaadlerinin nelere yol açacağını en iyi bilendir. Zira bunlardan esas etkilenen odur. Ben liderleri değerlendireceğim bugün. Ama onları da seçim öncesiyle, yaptıkları icraatlarıyla ve yapacaklarını söyledikleriyle değil, seçim sonrası sergileyecekleri davranış tarzlarıyla değerlendireceğim. Liderlik kolay bir iş değildir. Başınıza geldi ise bilirsiniz. İnsanları bir vizyon etrafında toplayıp onları hedefe yöneltmek yürek ister, cesaret ister, tevazu, hoşgörü, mertlik, bilgi, beceri ister. Bütün parti liderlerimiz, kendi düşünce ve kanaatleri kendilerine ait olmak üzere, bu kriterler açısından sınıfı geçerler. Seçim öncesinde insanları etkilemeye yönelik davranışları, sözleri bazan nezaket sınırlarını zorlasa bile kabul edilebilir şeylerdir. Çünkü toplumumuz da bir ölçüde meydanlarda liderlerinden biraz "show" istemekte, bu tarz davranışları alkışlamaktadır. Buraya kadar seçim öncesi idi. Seçim sonrası dönemde parti liderlerinin gerek iktidar gerek muhalefet olarak meşru zeminlerde yapacakları her türlü faaliyet hakkı yine saklı kalmak şartıyla, onlardan benim beklediğim davranış şudur: Kazanan kutlamalarda aşırıya kaçmayacak, kaybedenler kazananı kutlama nezaketini gösterecekler. Birbirlerine karşı gösterecekleri saygı aslında millete gösterilen saygıdır. Bu saygıda kusur etmeyeceklerine inanmak istiyorum. Kazananını, kaybedenini demokrasi mücadelemize katkılarından dolayı yürekten kutluyorum. Seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Atayurttaki kardeşlerimize "darısı başınıza" diyorum.