Başarı tesadüfı değildir

A -
A +

Bu haftadan itibaren yayınlayacağımız "Haftanın röportajı başarı öyküsü" bölümünde ilk olarak, ülkemizin kimya sektöründe öncü kuruluşlarından GEMSAN A.Ş' nin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Adem Ünal Bey ile yaptığımız röportajı yayınlıyoruz. ¥ Siz, şirketinizi özellikle hangi açılardan başarılı buluyorsunuz? GEMSAN özellikle müşteriye sunduğu hizmetler açısından son derece gelişmiş bir anlayışa sahiptir. Müşterilerin sorunlarını çözmek başlıca hedefimizdir. Ürün satışı bu çözümü destekleyen bir olgudur. Müşteri memnuniyeti, müşterinin ihtiyaçlarını karşılamaktır ve şirketimiz bu konuda son derece başarılıdır. ¥ Başarınız nelere bağlı? En önemli prensibimiz dürüstlük; asla aldatmadık, ürün kalitemizi bozmadık ve vadettiklerimizi yerine getirdik. Bir diğer prensibimiz adalet; her müşteriye, her tedarikçiye ve her çalışana adaletli bir şekilde davrandık. Üçüncü prensibimiz öğrenmek. Çalışanlarımıza eğitim kapısını açtık, kütüphanemizi her türlü konuda bilgi alınabilecek şekilde donattık ve müşterilerimize sürekli seminerler verdik. Hep beraber öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Bunlara pozitif enerjimizi de eklememiz gerekiyor. Her zaman daha iyiyi hayal ettik ve enerjimizi bu hayale aktardık. Başarının sırrı kişinin işini hayatına dahil etmesidir. İster yönetici olsun ister memur; eğer kişi, işyerini kendi yeri gibi benimseyip inançla ve dört elle o işe sarılmazsa, başarı mümkün değildir. Ancak şu konunun altını özellikle çizmek istiyorum: "İşe dört elle sarılmak", yorgunluktan bayılıncaya kadar çalışmak anlamında algılanmamalı. Bir kişinin işini hayatına sokması, hayatını o iş yerinde geçirmesi anlamına gelmiyor. Heyecansız olmaz ¥ Her sabah işinize gelirken neler hissediyorsunuz? İşime gelirken her zaman için heyecan duymuşumdur. Yeni bir günün başlaması ile karşınıza çıkması muhtemel fırsatları düşünmek bu heyecanı sağlar. Tabii ki her gün mükemmel olmaz. Mutlaka zorluklar, problemler ortaya çıkar. Ama bütün bunlar yaşamın birer parçası. ben işimi, dünyamın bir parçası olarak görüyorum. ¥ Yönetici olarak en çok neye dikkat ediyorsunuz? Şirketimde çalışanların tümü değerlidir ve onlara emek vermek gerekir. Gerek işlerinde başarılı olmaları gerekse kişisel gelişimlerini sürdürmeleri için onlara destek veririm, onlarla konuşur, takıldıkları yerde yardımcı olurum. Sonuçta biz bir aileyiz. İyi günlerimizde değil kötü günlerimizde de beraberiz. Çalışanlarımla beraber ben de çalışırım. Çok uzun yıllar onlarla beraber ben de kart bastım. Onlarla beraber laboratuara girdim, onlarla beraber müşteri ziyaretleri gerçekleştirdim. Başları derde girdiğinde hep yanlarında olur, elimden geleni yaparım. ¥ Size göre kalite ve işinizde kaliteyi etkileyen hususlar nelerdir? Kalite insanları mutlu etmektir. Bir şirketin kalitesi öncelikle çalışanlarının mutlu olup olmadığı ile anlaşılır. Eğer bir şirketteki çalışanlar mutlu iseler (tabii ki özel sorunları kastetmiyoruz) o şirket kaliteli bir şirkettir. Müşteriler açısından yaklaşıldığında da aynı kriter geçerli. Eğer müşterilerimiz mutlu iseler, işler yolunda demektir. Müşteri memnuniyeti başarının tek anahtarıdır. ¥ Bireysel kalitenizi nasıl geliştiriyorsunuz ve etkileri nelerdir? Araştırmacı bir kişiliğim var. Aynı zamanda inatçıyım. Değişen dünyaya ayak uydurabilmek ve bir adım önde olmak için devamlı kendimi eğitirim. Her şeyi öğrenmek isterim. Dünyanın dört bir yanından eğitim kasetleri, kitaplar alırım. Şirket içi eğitimlere şahsen katılırım ve yenilikleri takip ederim. hiç bitmeyen bir öğrenciliğim var. Öğrenmeye açık bir insanın kalitesinin asla bozulmayacağına ve zamandan kopmayacağına inanıyorum. Kriz fırsat demektir ¥ Krize karşı ne tedbirler aldınız? Türkiye olarak krizden henüz çıkmadık. Ama bu krizden en az etkilenen şirketlerin arasında olduğumuza şüphe yok. Buna en büyük sebep finansal açıdan kuvvetli bir şirket olmamız. Herhangi bir finans kuruluşundan destek almadan işlerimizi yürütüyoruz. Bu sebeple diğer firmalar gibi bazı kısıtlamalara gitmek zorunda kalmadık. Reklam faaliyetlerimizi durdurmadık, küçülmeye gitmedik; aksine bu durgunluğu fırsat bilip, şirket içi sistemleşme çalışmalarımıza hız verdik. Yeni arkadaşları işe aldık. Eğitime daha çok zaman ayırabildiğimiz için eğitim faaliyetlerimizi artırdık. Her gün güneşli olmaz. Bazen hava kapar ve yağmur uzunca bir süre dinmez. İşte eğer o anda, size gerektiğinde bir şemsiyeniz olmazsa ıslanırsınız ve yağmur dindikten sonra alacağınız şemsiye sizin hiçbir işinize yaramaz. Her zaman kötü günler için tedbirinizi almanız gerekir. ¥ İşe gönülden katılım hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bunun için öncelikle insanın kendi hayatı için ne istediğini bilmesi gerekiyor. GEMSAN' da bir süre önce başlattığımız sistem eğitimlerinde, çalışanlarımızın kişisel gelişimleri ve kişisel hedefleri hakkında da bir eğitim verdik. Bu eğitimde, onlara hayattaki amaçlarını nasıl çıkaracaklarını gösterdik ve kendilerini geliştirebilmeleri için eksik yönlerini nasıl ortaya çıkaracaklarını, bu yönleri nasıl gidereceklerini anlattık. Bu değerlendirme esnasında onlara söylediğimiz şuydu. "Eğer hayatınızdaki amaçlarınızla, çalıştığınız iş çakışmıyorsa, işiniz size bu amaçlara ulaşmada bir şey katmıyorsa, buradan ayrılın. Çünkü hayatınızdaki amaçlara eninde sonunda ulaşmak isteyeceksiniz ve sizi bu yolda destekleyecek bir iş arayacaksınız. Eğer bu iş GEMSAN' da değilse, inanın karşılıklı fayda sağlayamayız. Değişimde aktif rol ¥ Bildiğiniz gibi değişim, günümüzde en belirleyici faktörlerden biri. Bu konudaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Değişimi algılamak için piyasanın nabzını tutmanız, sadece iç piyasayı değil, global ekonomiyi de yakından takip etmeniz gerekiyor. İnsanlarla konuşup değişik sektörlerde, değişik topluluklarda ne gibi olayların olduğunu öğrenmeniz gerekli. Burada bir noktanın altını önemle çizmek istiyorum. O da piyasada dolaşan her türlü dedikoduya kulak kabartmanızdır. Dedikoduların birçoğu, resmi olarak ilan edilmeyen gerçeklerin habercisidir. İş dünyasında gözardı edilmemesi gereken ama mutlaka doğruluğunun ispatlanması gereken küçük işaretlerdir. İşte bu şekilde, irtibatınızı koparmadan değişimi algılayabilir, hangi değişimlerin yolda olduğunu tahmin edebilirsiniz. Değişimi yönetmek ise başlı başına bir iştir. Bunun için öncelikle değişimin kolay olmadığını, zaman aldığını ve bir proses olduğunu kabul etmeniz gerekiyor. En zor olanı ise kemikleşmiş huylarınızı değiştirmek zorunda kalmanız. Değişimi en kolay yönetme şekli eğitimlere ağırlık vermektir. Şirket için eğitimlerle kişiler bilgilendirilmeli, değişimden haberdar edilmeli ve işin içine katılmaları için teşvik edilmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.