Beş yüz gramlık makarna!

Gelin sizlerle bugün beş yüz gramlık bir makarna paketinin macerasını paylaşalım... "Anadolu aslanları"ndan bir şirketin Genel Müdürüyle beraberdik iki gün önce. Dünya standartlarında üretim teknolojisine sahip olan tesisin anlatıldığı sohbetten sonra, Anadolu insanının parlak zekasının pırıltılarına sahip genel müdür "Tesis önemli, ancak en önemli olan yarım kiloluk ambalajın içindeki makarnadır" dedi ve makarna paketinin macerasını anlattı. Bundan iki üç yıl önce deneme amacıyla Japonya'ya bir konteyner makarna gönderiyorlar. Bir market zincirinin makarna bölümünün raflarında Türkçe ve İngilizce bilgilerle müşterileriyle buluşmak için sabırla bekleyen makarna paketlerinden birini hasbel kader makarna ithalatı ve ticaretiyle uğraşan çok büyük bir şirketin çalışanlarından biri merak edip satın alıyor. Eve getirip pişiriyor. Kalitesinin üstünlüğü ve fiyatının uygunluğundan etkileniyor ve makarnadan yeterli miktar satın alıp şirketine götürüyor. Yapılan pişirme deneyleri ve laboratuvar analizlerinden sonra Japon şirketi yetkilileri bu makarnayı üreten tesisi, insanları ve yöneticileri tanımak için atlayıp Türkiye'ye geliyorlar. İşte geçtiğimiz iki yıl boyunca, şirketin imalat süreci yanında, yönetim ve finans sistemini en ince detayına kadar inceliyor ve soruşturuyorlar. Sonuçta, geçen ay Japonya'da yapılan son görüşmede Japon şirketin sahibi "Sayın... sizinle makarnayı ve kalitesini artık konuşmayacağız. Bundan sonrası için neler yapabileceğimizi konuşacağız" diyor. Şimdi söz konusu tesisin bir yıllık üretim miktarını bir ayda satın alacak bir anlaşma bugün yarın imzalanacak. Hayırlısıyla gerçekleşir ümidiyle ayrıldık. Görüldüğü gibi kaliteden taviz vermeyen bir üretim politikasının sesi taa Japonya'dan duyuluyor. İtalyan makarnasıyla aynı kaliteyi yüzde yirmi beş civarında daha ucuz sunabildiğiniz zaman müşteri sizi binlerce kilometre uzaktan bulabiliyor. Modern yönetim anlayışı... Son yıllarda sıkça kullanılan "Telefonla ulaşabildiğiniz her kişi ve şirket ya rakibiniz ya da müşterinizdir" deyimi de uygulamadaki yerini buluyor. Ancak makarnayı üreten şirketin yönetim anlayışı da enteresan olmalı. Çünkü genel müdürün misafiri olmamıza rağmen, fabrikada hassas ölçümler yapıldığı gerekçesiyle tesisi gezmemize diğer yetkililer müsaade etmediler. İşte bu davranış tarzı liderliğin paylaşılması denilen ve son zamanlarda çok konuşulan yönetim probleminin canlı bir örneğidir. Kaliteli makarna sadece modern makinelerle değil, modern yönetim anlayışıyla üretilebiliyor. Darısı diğer bütün "aslan"ların başına.