"Bir başkadır benim memleketim"

Lütfen ne olursunuz, şu güzel ülkenin ve o güzel ülkenin insanlarının kıymetini bilelim... Nereden mi çıktı şimdi bu laf! Arzedeyim. Beş gün içinde biri Avrupa Birliği'nin kıdemli üyesi ve dönem başkanı olan Danimarka-Kopenhag'ta, diğeri Avrupa Birliği'nin ortak almak hususunda güya nazlandığı Türkiye'de-Antalya'da iki otelde kaldım... Ben de herkes gibi yabancı mekânlarda özellikle otellerde daha bir titiz ve pinpirik olurum. Odayı ve etrafı otelin yıldızı kaç olursa olsun önce içim rahat edinceye kadar gözden geçiririm. Kopenhag'ta, Danimarkalıların çok övündükleri Tivoli Eğlence Parkı'na 500 metre mesafede bir otelde kaldım. Odaya girer girmez yastıkların birinin altında bir saç kılı buldum! Ayrıca mis gibi kokması gereken yatak ve çarşafların yorgunluk koktuğunu hissettim. Derhal telefona sarılıp diğer otellerden yer aradım. Ama Kopenhag belki de ömrünün en kalabalık günlerini yaşıyordu. Yastık kılıflarını yenileterek durumu sineye çektim... Otel personelinin heyecanlarını yitirmiş ve robotumsu davranışlarına 2 gün tahammül ederek dün Antalya'ya vardım. Kemer'de bir otelde kaldım... Dipdiri ve canlı personeli, mimarisi, manzarası, muhteşem mutfağı ve de mis gibi kokan odası, pırıl, pırıl banyosu ile Kopenhag'taki oteli her yönüyle "on"a katlayan, ancak fiyatıyla belki üçte birini bulmayan otelde, dünya standartlarının üstünde kaliteye sahip bir salonda konuşmamı yapıp döndüm. Sonra da kendi kendime, insanıyla, alt yapısıyla insani değerleriyle yaşlı ve yorgun düşmüş bu Avrupa'ya bizim sunduğumuz ve sunacağımız güzellikleri düşündüm. Bu düşünceden sonra kendime güvenim geldi, bayağı rahatladım, hatta yürüyüşüm değişti... Antalya'da bizi misafir ederek Türk insanının, önü açıldığında ne muhteşem başarılara imza atabileceğini, iş dünyamızın muhteşem çevreye ve imkânlara sahip bir otelin salonunda 4 saat bilgi paylaşmak için kendilerini hapsetme fedakarlığını yapabildiğini görmemizi sağlayan herkese teşekkür ederim. Bir de şehir içi geçişlerindeki sağlı sollu perişanlıkları görmeseydik keyfimiz tam olacaktı. O konuda da harekete geçildiği izlenimi biraz rahatlattı. Yine de "Bir başkadır benim memleketim..."