Bir de şuradan bak Rauf Bey!

A -
A +

O'nu, üniversitenin lisan kursunda tanımıştım. Hayatımda yakından tanıdığım ilk Japondu. Niye Almanya'ya geldiği sorusuna verdiği cevap ilginçti; "Hocam 'Bir batı dili öğrenmelisin!' dedi, ben de atladım geldim. Lisan kursu bitince tekrar soracağım ve ona göre devam edeceğim..." O benden tarhanayı, bulguru, karnıyarığı; ben ondan suşiyi, özel pilav tenceresi ile pişip çöple yenen pirinci öğrendim. Epey arkadaşlığı pekiştirmiştik. Çok enteresan bir şeydi benim için, apayrı bir kültürden biriyle yakın olmak. Almancamız ilerledikçe sohbetler daha bir zevkli olmaya başlamıştı. Bir gün dolabından bir kitap çıkardı ve bana uzattı, bir Kur'an-ı kerimdi. Benim şaşırdığımı görünce "Tamam şaşırma, bu Arapca bir Kur'an. Ben bunu anlamıyorum. Neden evimde var? Çünkü ben müslümanlığı merak ediyorum. Neden merak ediyorum? Biz Japonlar olaylara objektif yaklaşırız. Olayları basite indirger, diğer olaylardan tecrit eder sonra analiz ederiz. Seninle tanıştıktan sonra İslamiyet konusuna da böyle yaklaşmaya çalıştım. İlk adımda şöyle düşündüm 'Tatsio! Milyarlarca insan yaklaşık bindörtyüz senedir Müslümanlığa inanmış. Şimdi matematik olarak düşün, bu kadar insan mı yoksa sen mi doğru düşünüyorsun? Tabii ki senin yanlış düşünmüş olman daha büyük ihtimal. O zaman hiç olmazsa bu insanlar neye inanıyorlar bunu öğrenmelisin! Ancak ondan sonra bu konuda karar vermelisin!' İşte bunun için ilk önce sizin kutsal kitabınızın orijinalini satın aldım. Sonra senin verdiğin Almanca ve İngilizce kitapları okuyacağım..." Sonra Tatsio Onoyima memleketine döndü. Bir süre sonra bir trafik kazasında öldüğü haberi geldi... Ya siz ne durumdasınız?!. Son günlerde hızlanan bizim "uzatmalı Kıbrıs meselesi"ni kafamda evirip çevirirken Tatsio aklıma geldi. Malum Millî Güvenlik Kurulu dahil, Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Türk halkının büyük çoğunluğu, Kıbrıs Türklerinin -Serdar Denktaş dahil- büyük ekseriyeti şu "Annan Planı"nı oturup bir görüşün, mayıs ayına kadar bu meseleyi çözemezseniz Türk insanının en önemli çağdaşlaşma projesi olan AB yolculuğu tehlikeye girecek, Türkiye Orta Doğu'nun karanlığına gömülecek, hadi bir uzlaşma için gayret edin diye çırpınıyor... Diğer tarafta "Baba Denktaş" hâlâ mikrofonlar önünde "gerdan kırıyor", millî davanın ondan başka düşüneni yokmuş havalarında konuşuyor da konuşuyor... Emin olun artık bana gına geldi, siz ne durumdasınız?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.