Neden genç yaşlarında, hatta çocukluklarında işledikleri basit bir suç yüzünden, ömürleri boyunca damgalanan, bu yüzden birçok haktan mahrum bırakılan garibanların hali konuşulmuyor? Bu insanların aradan geçen 15-20 yıl, hatta 30 yıl zarfında başka hiçbir suçu işlemedikleri dikkate alınmaz... Halbuki kalburüstü tabir edilen şahsiyetlerle ilgili cezaların indirimi kamuoyunu hep meşgul eder. Bütün medya o konuyu gündemde tutmak için didinir, çalışır. Vekillerimiz ve yetkililer de o doğrultuda yasal düzenlemelerde bulunur... Ama ya gariban; o kendi halinde bırakılır. Hayatı kaymış, kimin umurunda... Bunların ömür boyu yüzleri kızaracak; ya çocukları, onların ne suçu var? Anne, ya da baba yüz kızartıcı suçtan sabıkalı ise, çocuk dâhi de olsa polis olamaz, subay olamaz. Peki ne yapacak? Fidan gibi bir genç, çok başarılı dahi olsa, babasının 30 yıl önce işlediği bir suç yüzünden cezalandırılır mı, damgalanır mı? Babanın son 30 yıl boyunca dürüst bir vatandaş olarak yaşaması da mı çocuğunun damgasının silinmesine yetmiyor? Babanın suçundan dolayı çocuğun cezalandırılması hangi hukuk kuralına uyar? Suçun şahsiliği, insan hakları bu anlayışın neresine oturur? Sayın yetkililer, hukukçular; ömür boyu yüz kızartıcı adli sicil olur mu? Bu vatandaşlara bir defa olsun şans verilemez mi? Neden vatandaşa güvenilmez? Bu cezaya çocuklarını da dahil etmekle, potansiyel hırsızları, kapkaççıları, suçluları hazırlamış olmuyor musunuz? "Senin baban hırsız idi, sen de potansiyel bir hırsızsın" anlamı çıkmıyor mu? Suçları böyle mi önleyeceksiniz? Bir vatandaşı, gencecik yaşında komşu bahçesinden kiraz çaldı, tavuk çaldı diye, sonraki uzun yıllar boyunca hiç suç işlememiş olsa da kır bekçisi bile yapmazsanız bu doğru mu? Bu insanları ve çocuklarını ömür boyu damgalamanın bir mantığı var mı? Lütfen bir an önce gerekli adımları atarak aklın gereğini yapın... Ekrem Hortu-KONYA Düğünde silah atmayın! Gaziantep Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan'dan anlamlı kampanya: "Düğünlerde Silah Atmayalım, Kimseyi Rahatsız Etmeyelim, Kanuna Aykırı Hareket Etmeyelim. Parolamız, 'Toplum Destekli Polis'; işaretimiz, 'Güven Veren Bilgili ve Güler Yüzlü Polis'tir. Hizmet politikamız, polise yasalarla verilen, 'Güvenliği ve Huzuru Sağlama' görevlerini, vatandaşın memnuniyetini, personelimizin değeri ve önemi de göz önünde bulundurularak, en kısa sürede en iyi, en verimli ve kendini sürekli geliştirerek yerine getirmektir. 'Polis-vatandaş el ele, Gaziantep'te daha huzurlu günlere' sloganımız ve hizmet politikamız çerçevesinde siz vatandaşlarımızı bir müşteri gibi görüp, müşterilerimizin de en iyi hizmete layık olduğuna inanmaktayız. Toplum destekli polislik projesi çerçevesinde, Gaziantep Valiliği koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığı, Çevre Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Gaziantep Ticaret Odası Başkanlığı, Gaziantep Sanayi Odası Başkanlığı ve diğer sivil toplum örgütleri iş birliği ile başlatılan, 'Düğünlerde Silah Atmayalım, Kimseyi Rahatsız Etmeyelim, Kanuna Aykırı Hareket Etmeyelim Kampanyası'na yoğun destekler vermektedir. Bu desteğin daha da artırılması, mutlu günlerimizin, mutsuz, huzursuz ve gürültülü, başkalarını rahatsız etmemesi, sevincin, mutluluğun, güzelliğin paylaşılması, mermi yerine gül atılması için herkesin desteği gerekmektedir. Düğünlerde silah atılmamasının yanı sıra, gereksiz yere korna çalmayalım, insanları rahatsız etmeyelim. Trafiğin bir hayat tarzı, bir kültür olduğunu, bu kültürü beraber yaşatmamız gerektiğini, şehir içerisinde silah atmak, gürültü yapmak, örf-âdet ve sevincin değil, huzursuzluğun göstergesi olduğunu unutmayalım. Duyarlı vatandaş olarak bu tür davranışlarda bulunmayalım, bulunanlara da engel olalım." Bu tür kampanyalar bütün Türkiye'de başlatılmalı, sadece düğünlerde değil, bütün sevinçler silahsız kutlansın, sevinçler üzüntüye dönüşmesin...