Bir Türkmen bacısı

Oğlu Tıp Fakültesi beşinci sınıfı bitirmek üzere. Bu arada eskilerin "daüssıla" dedikleri sıla hasretinin üzerine bir de onlara maalesef yabancı bir ülke sayılan Türkiye'de tıp tahsilinin zorlukları eklenince çocukcağız ruhen bir miktar çöktü. İşte o sırada yeni tanışmıştık oğluyla... Neyse uzatmayalım tedavi, hastane dedik... Çocukcağız biraz kendini toparladı. Bu arada telefonda beni buldu Goncagül Bacı: "Doğanım; Serdarım sana emanet. Ben de yakında varıyorum. Babası uçağa binemez ben gelip alacağım..." "Doğanım!" önce anlayamadım, oğula sordum, "kardeşim" demekmiş... Sonra Türkmen bacı geldi bir süre misafirimiz oldu. İlk anlarda anlaşmakta biraz güçlük çektik. Ama sonra bunlar çözüldü. Kendisi fakülte mezunu bir "öğretici" imiş. Beyi ve kendisi emekli olmuşlar. Bir köyde yaşıyorlar. Anladığımız kadarıyla, seraları var, birkaç da inekleri. Yetiştirdiği sebzeleri uçakla götürüp Moskova'da satıyormuş... Türkiye'deki birçok şey onlar için çok yeni. Mesela teflon tavalara bayıldı. Durmak dinlenmek bilmeyen bir enerjisi var. Türkmen pilavını öğretti ilk gün. Sonra ıspanaklı değişik bir hamur işi pişirdi. Evin temizliğine yardım etti. Sonra yazdığı şiirleri okudu. Özellikle gelin-kaynana diyalogları olan şiirleri bizim valide ve kayınvalide ilgiyle(!) dinlediler. Sanki kırk yıllık değil, bin yıllık dost gibi davrandı. Özellikle namaz kılmayı öğrenmek istedi. "Ben öğreneceğim, sonra bütün köyün kadınlarına öğreteceğim. Türkmenbaşı; dinimizi öğrenmek ve ibadetlerimizi yapmamız için teşvik ediyor bizi" dedi. Sevilen lider başarılı oluyor Hani biraz vücut dilinden anlıyoruz ya. Türkmenbaşı'ndan bahsederken gözlerinin içi samimi bir pırıltıyla gülüyordu. Sevindim doğrusu. Milletinin gönülden sevdiği liderler başarılı oluyorlar. Karşılıklı sevgi, lideri rahatlatıyor. Ona ülkenin geleceği için doğru kararlar alma imkânı sağlıyor. İmkân dahilinde olan birkaç hediyeyi çantalarına doldurdu. Oğulcuğunu yanına aldı. Bir akşam vakti uçağa bindi ve "Atayurt"a uçtu gitti... Giderken de arkasında, oralara hasret duyduğunu yeni anlayan birkaç kalp bıraktı. "Yolun ve bahtın açık olsun doğanım Goncagül."