Bir (yap-işlet-devret) hikâyesi

A -
A +

Yıllar, gün gibi geçiyor... On iki yıl önce "Kuzuluk" ismini ilk defa duymuştum. Olay özetle şöyle gelişti: Her şirkette olduğu gibi İhlas Holding'te de girişimci ruhu temsil eden, eskinin "akıncı beyleri" karakterinde "delifişekler" var. Bunlardan biri de çekirdekten müteahhit Halil Şeker arkadaşımızdır. Abant dönüşü nostalji olsun diye eski Ankara-İstanbul yolunu tercih ederler. O zamanlar bayağı bozuk olan yolun üzerinde "Kuzuluk Kaplıcaları" yazısını görürler. Gelmişken "Hadi bir görelim" derler. Kuzuluk'ta 1935'lerden kalma birkaç kaplıca kabini, tabii olarak mevcut bir küçücük göletçik, iki adet kabası bitmiş; ama yılların etkisiyle yıkılmaya yüz tutmuş devlete ait koca bina ve bütün bunların önünde, yapayalnız sigarasını tüttüren bir amca... Amca burada ne olup bittiği sorusunu ve neyi beklediğini pek bilememekte ama buranın "Özel İdare'ye ait" olduğunu söylemektedir. İşte bu rastlantı(!) Kuzuluk beldesinin değişim sürecinin başlangıcı olur... O zamanki Sakarya Valisi'nin önderliğinde başlatılan muameleler sonucunda Kuzuluk Kaplıcalarının etrafındaki arazi 49 yıllığına kiralanır, karşısındaki şahsa ait arsa inşaat karşılığı alınır ve meşhur "94 Krizi" öncesinde yağmurlu bir günde akşam karanlığı basarken yapılan sade bir törenle temel atılır. İnşaat insan ve şirket üstü bir gayretle bitirilirken, devremülkler "muhteşem" bir pazarlama stratejisiyle satılarak gerekli kaynak sağlanır. Sonra "Kuzuluk Kaplıcaları Devremülkleri" söz verildiği zamanda sahiplerinin hizmetine sunulur. Bütün bu anlatılanları yapanlar o günlerde belki de dünyanın en büyük devremülk kaplıcalarını inşa ettiklerinden habersizdirler. İlk yıllarda böylesine büyük bir organizasyonu işletmek bayağı zor olur. Çünkü bir anda orta boy bir Anadolu şehri ortaya çıkmıştır. Birkaç yıllık bir bocalamadan sonra, taşlar yerine oturur ve bugün yeni açılan 170 yataklı, her türlü konferans ve spor aktivitesine müsait kaplıca ötelinin de hizmete girmesiyle ülkeye muhteşem bir eser kazandırılmış olur. Özer ve ekibine teşekkürler... Her yıl binlerce aileyi hem dinlenme hem de kaplıca tedavisi yapma imkânına kavuşturan tesisin başarılmasında onlarca isimsiz kahraman görev aldılar. Hepsini yakinen tanıma şerefine nail oldum. Milletin huzur ve mutluluğuna bir nebze de olsa katkıda bulunmak için kuruluşundan bugüne emeği geçenlere gönülden teşekkür etmeyi görev addediyorum. Bu insanlar 1470 dayalı döşeli daireyi 32.000 devremülk sahibine yani yaklaşık 100 bin kişiye yılın oniki ayında hiç aksatmadan, hem de pırıl pırıl hizmete sunma başarısını gösteriyorlar... Anlamış olmalısınız, "Kuzuluk Kaplıcaları"nın keyfini sürüyorum bugünlerde. Ama bu yıl daha bir oturmuş daha bir olgunlaşmış buldum çevreyi ve sistemi. Ömrü hep çetrefil yönetim problemleri çözmekle geçen Sayın Dr. Osman Özer ve tüm çalışma arkadaşlarına başarılar diliyorum. Bugünlerde hizmete sunulacak olan "İhlas Armutlu Kaplıca Devremülkleri"ndeki onbeş günlük saltanatımı da dört gözle beklemekteyim. Orayı da gidince yazarım inşallah...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.