Biraz kül, biraz duman

"Aaah! Ah!.. Benim bir anneannem vardı. Öyle tertipli, becerikli, öyle çalışkan, cömert, sevgi dolu, ağzı var dili yok bir kadındı. Bir gün dedikodu yaptığını, kızıp bağırdığını, dört gelininden bir kerecik şikâyet ettiğini gören duyan olmamıştır..." "Efendim siz benim dedeciğimi görmeliydiniz. Bir kerecik 'efendim'siz konuştuğunu duymadık. Ailenin minikleri namaz kılarken sırtından inmezlerdi de bir defacık onlara müdahale ettiğini görmedik. 'Çocukların yaptıkları yaramazlıklar büyüyünce onlara akıl olur, bırakın çocuk çocukluğunu yapsın!' der onları sevgiyle bağrına basardı." "Arkadaş bizim bir ustamız vardı, hani derler ya 'adam gibi adam' işte aynen öyleydi. Bizlere sanatı öğretmek için âdeta çırpınırdı. Yemez çıraklarına yedirir, giymez giydirirdi. Dükkânda sefer tasıyla evden taşıyıp öğle vakti tutkal ocağında ısıtıp tazecik ekmekler eşliğinde ikram ettiği yemekleri bizler iştahla mideye indirirken o yer gibi yapar herkesin doyduğundan emin olmadan kendisi doymazdı." "Ah! Kardeşim. Bir zamanlar komşuluklar nasıldı? Herkes birbirinden haberdar, 'Herkes birbirine bir hizmetim dokunur mu?' derdinde. Düğün, dernek, ölüm, hastalık herkesin ortak derdi idi. Ama ne muhabbetler kaynardı. Hele bir Masalcı Nine vardı, ağzından bal akardı. Arada bir evin çocuklarına takılır 'Ay oğlum git anana söyle bu masallar Omarlar'dan gelmiyo damaaarlardan geliyo, öbür odada anangillerin yiyip içtiklerinden aççık bize de gönderiversinler gaari' der, ortalığı kırar geçirirdi." "Abicim bizim Osmanlı Padişahları gibi tertemiz bir hükümdar sülale tarih boyunca görülmemiştir. Bir Fatih, bir Yavuz, bir Kanuni aslında hepsi samimî gayretli dindar kişilerdi. Vakar ve asaletleri bütün insanlığın takdirini kazanmıştır." "Aaaah! Ah....." diye uzayıp giden bu cümleler yabancınız olmasa gerek. Bir İngiliz atasözü 'Geleneğe bağlılık külü muhafaza etmek değil, ateşi yanık tutmaktır' der. O bakımdan İngiliz'in hanedanı devam eder. Bizim Osmanlı torunları da ikide bir külü karıştırır, taklit senaryolu bir dizi, uyduruk sahnelerle dolu bir film, kafalarına göre takıldıkları güya tarihî romanlarla ortalığı biraz toza bularlar. Korkmayın ateş sönüktür, kimseye zarar vermez...