Biz iyi işler yaparsak...

A -
A +

Beraber çalıştığımız Belediye Başkanı seçimi kaybedince, İzmir Enternasyonal Fuar Müdürlüğü görevinden ayrılıp, üniversiteye döndüğüm günlerdi. Gerçek bir ilim ve kültür hazinesi olan Semerkantlı bir amcayı ziyarette konu, dürüstlüğü, çalışkanlığı ile bilinen belediye başkanının seçimi neden kaybettiğine geldi. Herkes kendine göre bir yorum yaparken, Semerkantlı amca, 'Evlatlar size bir şey anlatayım. Sonra gerekirse bu mevzuya devam edersiniz' dedi. İşte anlattıkları: "Bağdat'ta 800 bine yakın insanı katleden, kütüphaneleri yakan, Moğol hükümdarı Hülagu, Buhara'yı muhasara etmiş. Buharalılar, çok aman dileyince; onlara bir şans tanıma gayesiyle, 'Buhara'nın alimleri meşhurdur, diye duyarım. Onlardan birini seçip göndersinler. Birkaç süalim var. Bunlara tatminkar cevap alırsam, belki affederim. Buhara'yı yakıp yıkmadan, teslim alırım' demiş. Buharalı alimlerin çoğu, Hülagu'nun bu isteğine karşı gönüllü olmayınca, o zamanlar 18 yaşında, bıyıkları yeni terleyen büyük alim Kadıhan hazretleri, 'Ben giderim' deyince; Hülagu'nun elçisi, 'Bu kimdir?' demiş. 'O da bizim imamlarımızdandır.' deniyor. Elçi 'Peki' deyince, Kadıhan hazretleri, 'Yalnız biraz bekleyin, devemi, keçimi ve horozumu alıp geleyim, öylece gidelim' der. Böylece Hülagu'nun huzuruna çıkarlar. Hülagu sorar, 'Hani nerede Buharalı alim? Askerler sabırsızlanıyor.' Elçi, Kadıhan hazretlerini gösterir. Hülagu küplere biner, 'Siz benimle alay mı ediyorsunuz, benim çoluk çocukla ne işim var?' diye bağırır. Kadıhan hazretleri sakince, 'Ey Hülagu' der, 'Büyük istiyorsan, devemi getirdim, çadırın önündedir; sakal istiyorsan, keçimi getirdim, o da dışarda; gür ses istiyorsan, horozumu getirdim; sorularına cevap istiyorsan ben geldim' cevabını verir. Hülagu, hoşlanır genç adamdan ve nasıl olsa sorularına cevap veremeyeceği inancıyla kibirle sorar, 'Sevdim seni delikanlı, peki söyle bakalım, beni buraya, bu ihtişamlı ordumla kim getirdi?' Kadıhan hazretleri, 'Ey Hülagu, biz kötü işler yaptık, o kötü işler, seni buraya getirdi' buyurur. Hülagu: 'Peki ben buradan ne zaman giderim?' 'Biz ne zaman ıslah olur, iyi işler yaparsak, sen de o zaman gidersin' diye cevaplar Kadıhan hazretleri. Bunun üzerine Hülagu, 'Bu gencin hatırına affettim Buhara'yı' der ve katliam önlenir." Rahmetli amca, "Evladım, kimin nereye geldiğinin çok fazla önemi yok. Varın gidin hepiniz iyi işler yapmaya çalışın" demiş ve bizi uğurlamıştı. Şimdi biz bu ülkenin insanları olarak iyi işler yapıyor muyuz? Mesela, dünyayı kasıp kavurmaya başlayan rekabetle başetmek için, terliyor muyuz, yeterince okuyor muyuz, televizyonlarda bilim, sanat ve kültürümüze katkıda bulunacak programları tercih ediyor muyuz, hangi görüşte olursak olalım siyasi partilerin kalitesini artırmaya yönelik çalışıyor, o partilere üye olup siyasete kafa yoruyor muyuz, vergimizi ödüyor muyuz? Dahası aleme nizam vermeye, elbisemizin içindeki insandan başlıyor muyuz? Evet mi? O zaman korkmaya gerek yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.