Biz neyiz?

A -
A +

Bir şirketin başarılı olması birçok sebebe dayanır. Ama başarıya götüren en önemli şey "takım çalışması"nı iyi becerebilmektir. Bunun için de takım olmanın yararlarını bilimsel bir baza oturtarak, insanları buna ikna etmek gerekir. Affedersiniz bu da "atla deve" bir iş değildir. İnsanlarımıza güzel örnekler ortaya koyarak bu işin önemini kolayca anlatabilirsiniz. Mesela başarılı bir futbol takımını ele alır; başarılı takımlarda bütün oyuncuların tek hedefe yönelerek ne kadar hırsla maça asıldıklarını, hiçbir pozisyonda 'bu benim işim değil' demediklerini, fırsatını bulan savunma oyuncusunun da gol atabileceğini, santraforun bazen kalecinin arkasında kademeye girerek golü önleyebileceğini, kısa ve akıllı paslaşmaların ne kadar önemli olduğunu, topu ayağına alan oyuncunun o andan itibaren takımın lideri olduğunu, antrenör ya da teknik direktörün sahaya çıkıp topa müdahale edemeyeceğini, ancak önceden takımını eğitip, yetiştirmesi gerektiğini anlatırsınız... Sonra da bu motifleri iş hayatına hep beraber uygulamaya çalışırsınız. İşte size eğitim. İşte size danışmanlık. Ancak maalesef gerçek hayatta bu böyle olmuyor. Şişenin dar boğazı şirketlerin çoğunluğunda yönetim kademesi oluyor. Yıllardır katıldığım, seminer ve 'work-shop'larda (yani dar kapsamlı, yoğun eğitim grupları demek oluyor) çalışanların söz birliği etmişçesine sordukları bir soru var: "Biz bu eğitimlere katılıyoruz, acaba bizi yönetenler de aynı bilgileri alacaklar mı?.." Bu soruyu açıkça sorma cesaretini gösterenlerin sayısı da çok az oluyor. Daha ziyade kahve molalarında bir köşede kulağa seslendiriliyor fısıltı şekilinde. Bu soru gerçekten meselenin can damarıdır. Çünkü şirket yönetici ve sahiplerinin katılmadığı eğitim çalışmaları tam verimli olamıyor. Çünkü yönetim bilgisiyle donanmamış yöneticilerin kendi aralarında "takım olmaları" böylece çalışanlara örnek olmaları mümkün olamıyor, okunan kitaplardan, katılınan seminerlerden edinilen bilgiler şirket genelinde uygulama imkânı bulamıyor. O zaman da "Arkadaşlar biz bir takımız, biz bir aileyiz" tarzı söylemler, slogan olmaktan öteye geçemiyor. Gönülleri titretemiyor. Titremeyen, coşmayan yürekler olmadan vizyona ulaşılmıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.