Bizi biz yapan değerler!

İnsanlığın ve dünyanın tabii bu arada iş dünyamızın problemleri eskiden olduğu gibi "Ben yaptım oldu", "Verdimse verdim ne oldu", "Benim çiftçim, benim köylüm, benim memurum, benim esnafım, benim işçim vs vs", "Onlar ortak biz pazar", "Su işleyenin, toprak kullananın" "Bu düzen değişmeli", "Biz büyük bir milletiz", "Asarız keseriz", "Biz ne dersek o olur", tarzı sloganlar atarak çözülemez hale geldi. Ülkemizden verdiğimiz bu örneklerin küresel boyutta da birçok yansımaları var. Dünyayı, iş hayatını, insanoğlunun serüvenini bütünlük içinde ele alabilme imkânına ve düşünce seviyesine kavuşmuş düşünürler, son zamanlarda çarpıcı şeyler söylüyor ve öngörüyorlar. Mesela dün akşam CNN-Türk'de Bush'un bundan önceki seçimlerde rakibi olan ve ondan toplamda daha fazla oy aldığı halde, neden olduğu bizce pek malum olmayan sebeplerle Bush lehine başkanlıktan feragat eden Al Gore'u dinlediyseniz, dünyanın siyasi ve tabiî ne denli tehlikelere maruz olduğunu anlıyorsunuz. Yine Al Gore'un Larry King'e söylediği gibi "filan aktrisin, filan gün giydiği elbiseyle veya Jipanın bir aylığına hapse girerken döktüğü gözyaşları ile ilgili magazin haberlere Amerikalılar gibi günde dört saat ayırıyorsanız, bu gibi mühim meselelere ayıracak vaktiniz kalmıyor." Al Gore bu medyatik fırtınanın ülkelerin ve dünyanın geleceğine tesir edecek kararları olan politikacıları da şiddetle etkilediğinden yakınıyordu. Onları yine aynı silahı kullanarak bütün dünyada aynı anda müzik konserleri düzenleyerek bu meseleler üzerine dikkat çekmeye çalışacaklarını anlatıyordu. Gerçekten Türkiye'nin geleceğine bundan öncekilere nazaran daha fazla tesir edeceği tahmin edilen seçim sürecini biraz yukardan inceleyin, magazin boyutunun ne kadar öne çıkarıldığını görürsünüz. Filan türkücü filan partide, filan arabeskçi şurada, filan popçu burada. O zaman bendeniz; tabiî ki önce ülkenin, ama bu dünyada yaşayan ve burada ilerde yine bu dünyada yaşayacak minicik ve sevimli torunları olan biri olarak bu dünyanın geleceğini daha iyi yapmaya kafa yoran insanları işbaşına getirmek istiyorum. Bunun için partilerin bu konularda neler söylediklerine bakıyorum. Rahmetli Özal'ın tattırdığı "İş, teşebbüs, düşünce ve inanç özgürlükleri" gibi insanoğlunun en tabiî hakları olan konularda ne yaptıkları ve yapacaklarına dikkat ediyorum. Çünkü o programda Al Gore, en çok "Kişisel hürriyetler" konusunda son zamanlarda ABD'de yapılan yanlışlar konusu gündeme geldiği zaman daha bir heyecanlanmıştı. Ve anlayabildiğim kadarıyla "Bizi biz yapan bu değerden vazgeçersek sonumuz olur" demişti. Tarihte bizi de biz yapanlar bu değerler değil miydi?