Bizim de krizlerimiz vardı

A -
A +

İş hayatıyla ilk tanışmam ellili yılların ortalarındadır. Dükkanda ilk işim inşaatlardan sökülen kalıp tahtalarından çıkardığım çivilerin düzeltilmesidir. Çünkü kullanılmamış çivilerin kasalarının üstünde "Made in Chezeklovakıa" yazardı ve o ateş pahası ithal çiviler en az altı yedi defa kullanılırdı. Ellerimdeki çekiç darbelerinin sızısı unutulmaz lezzetlerdendir. Bu sızılar olmadan usta olunamayacağını bütün çıraklar bilirlerdi... İşte o yıllarda tamamen içe kapalı bir ekonomi politikası uygulandığı ve bu politikanın tabiî neticesi olarak fakirlik olabilecek en alt seviyede bulunduğu, yani bundan daha kötüsü olamayacağı için dış dünyada olan biten krizler bize tesir edemezdi, bırakın teğet geçmeyi, hangi haberleri duymamıza devlet baba lûtfedip karar verdiği için bu tür krizlerden bizim haberimiz bile olmazdı. Bizim krizlerimiz belli zamanlarda olurdu. En büyük kriz kışın başlar; bağların o yılki durumunun belli olmaya başladığı mayıs haziranda "üzümde veresiye" alışverişlerle kriz biraz hafifler, üzümler sergi yerine inmeye başladığı andan itibaren esnafın yüzü gülmeye başlardı. İşte o "kimsenin ağzını bıçak açmadığı" krizin en yoğun olduğu soğuk kış günlerinde komşulardan tüccar olanlar uzun "dama turnuvalarıyla" bu günleri geçirmeye çalışırlardı. Araba tamircileri araba yedek parçaları, nalbantlar cilveli çekiç örs sesleriyle nal ve mıh yaparlardı. Rahmetli babam "hadi oğlum moralimizi bozmayalım, kendimize iş bulalım" der kış boyunca bütün dükkanı altüst eder, bütün keresteleri elden geçirir, çürük ve yamukları ayırır, onları keser biçer uygun kısımlarından yaz için çok çeşitli ebatlarda kapı pencere imal eder böylece yaz sezonunda gelecek kerestelerin yerlerini hazırlardı. Ama bu kış günlerinde esas olarak diğer çırakların ve benim marangozluğu öğrenmemiz için gayret ederdi. Bu krizin sebep olduğu sakin günleri bizleri eğitmek için fırsat bilirdi. Demem o ki, şirketler; krizin meydana getirdiği sakin havayı, dünyada ne olup bittiğini algılamak, günlük iş telaşı içinde akıllarına bile gelmeyen yönetim tarzlarını sorgulamak, şirket kültürlerini sağlamlaştırmak, bütün bunları daha iyi becerebilmek için topyekûn bir eğitim seferberliği yapmak, daha da vakit kalıyorsa krizin geçtiği zamanki yoğun iş temposuna ruhen ve bedenen hazırlanmak için kendilerine zaman ayırmak için değerlendirebilirler. Yıllarca denenmiş bir metottur tavsiye olunur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.