Deniz insanın gamını alır" derdi bir komşu hanım. Eh, biz de ağır kış şartlarının sonunda yakaladığımız ilkbahar gününün keyfini dünyanın incisi "Boğaz"a kapağı atarak yaşayalım dedik. Keyif dedim umarım yanlış anlaşılmaz yine birileri tarafından!.. Eğitim seminerlerini beraber organize ettiğimiz birkaç genç arkadaşla buluştuk. Ver elini Boğaz.. Kıyıda güneşin tadını çıkarıyor ve tatlı bir sohbete dalmışken; takımdan biri gözleri dehşetle açılmış halde "Aaa! Abi bakın adamlar tirol çekiyorlar, hem de güpegündüz" deyince hepimiz ona odaklandık. Bizim avlanan masum balıkçılar diye saf saf seyredip, içimizden onlar için "hadi rastgele" geçirdiğimiz bir tekne deniz dibini tarayarak bütün balık neslini kurutan bir yöntem olan trolü uygulamakta imişler. Konuyu bilen arkadaş "Abi görüyor musunuz sahile bu kadar yakında, birçok kamu kuruluşunun 'Eğitim ve dinlenme!' tesislerinin nöbetçilerinin gözü önünde, hiçbir endişe ve korku alameti olmaksızın defalarca trolü çekiyorlar. Ne sivil ne resmi bir tepki yok. Halktan biri bağırsa bile kaçmaları lazım. Cezası epey ağır. Ama ne gezer. Hepimiz sanki uyuşmuş, ya da uyuşturulmuş bir haldeyiz" diye yakınınca "Hadi o zaman vatandaşlık görevimizi biz yerine getirelim. Sen bu işin ilgili kuruluşunu ara. Bakalım ne olacak?" dedim. Acil ihbar telefonunu bulduğumuz kuruluşun nöbetçi personeli gayet ilgili olarak bilgileri aldılar, hatta arayanın telefon numarası ve kimliğini bile sordular... Kamu reformu tasarısı çıkınca!.. Sonra beklemeye başladık. Ne gelen var ne giden. Bizim trolcüler devam ediyorlar. Tekrar aradık, cevab "İlgileniyoruz. Ancak böyle durumlarda o civarda devriye varsa yönlendirebiliyoruz. Şu anda devriyemiz tam zıt yönde ve uzakta. Takipteyiz..." Boğaz'da mevcut binlerce kamu kuruluşunun gemileri, kayıkları, motorları, hücumbotları yatıyor. Bir tek devriye motoru Boğaz'ı kontrol ediyor. Tadımız kaçtı anlayacağınız. Ama takımdan bir arkadaş "Abi siz bu yetki devri konusunu seminerlerinizde çok heyecanlı anlatırsınız ya. Bugünlerde çıkarılmaya çalışılan kamu reformu tasarısı çıkınca bu gibi problemler hallolacak mı? Bizi de bu konuda aydınlatsanız" diye takılınca benim tadım daha fazla kaçtı. "Bu örnek olayla ilgili bir bilgi ulaşırsa (ulaşmaz da hani belki) size o zaman açıklarım merak etmeyin çocuklar" dedim. Sonra biz de Bağaz keyfine bıraktık kendimizi herkes gibi...