İnsan olarak yüreğimizi yakan bir olay bu. Bir tarafta yıllardır milletçe maruz kaldıkları zulmün durdurulması için can feda etmek üzere harekete geçen kadınlı, erkekli elliye yakın insan. Diğer tarafta belki de Çeçenistan'da ne olup bittiğinden habersiz tiyatro seyreden çocuk, genç, erişkin, yaşlı bine yakın rehine alınmış insan. Esasen sadece yürek yakan bir acıyla sonuçlanan bu olayı o tarihi tiyatro binasının içinde ele almak yanıltıcı olur. Olayın böyle gelişmesini aklı başında ne Çeçen ne de Rus halkının arzuladığı söylenemez. Çünkü olayın akışı içinde iki şey dikkatlerden kaçmamış olmalıdır. Birincisi rehinelerden görüşülebilenler, eylemi gerçekleştirenlerin kendilerine çok kibar ve nazik davrandıklarını söylüyorlar. İkincisi, olayın duyulmasından sonra toplanan halk, barış sloganları atıyorlar. O zaman çok genel bir gözlem olmasına rağmen, halkların kavga istemediği, bunu çeşitli çıkarlar peşinde koşan politikacıların körüklediği sonucuna varmak mümkün oluyor. Bir zamanlar politikacılar nezdinde Yunanistan'la kanlı bıçaklı idik, ama iki toplum o günlerde bile bir araya geldiklerinde sarılıp hasret giderme ihtiyacı taşıyordu. Şimdi yavaş yavaş kavganın kimseye yararı olmadığı politikacılar tarafından da anlaşılmaya başlandığı için, Türk-Yunan münasebetlerinde çok olumlu gelişmeler yaşıyoruz. Rusya'nın da demokrasiye adım attığı bugünlerde bizim bu tecrübemizden yararlanması gerekir. Tarihin gerçekten en savaşçı kavimlerinin başında gelen Çeçenlerle, karşılıklı çıkarlara dayalı bir anlaşma zemini bulmaya çalışmak, Rusya'ya yeni katıldığı hür demokrat platformda itibar kazandırır. Aksi takdirde 40-50 kişilik bir grupla her çeşit silah ve bombayı hiçbir engelle karşılaşmadan Parlamento binasının beşyüz metre yakınına kadar sokabilen insanlar daha başka şeyler de yapabilirler. Üstelik liderleri Mashadov insanını kontrol edemediğini söylüyor mertçe. Bu sese kulak verilmeli, barışa adım atılmalıdır. Yoksa kendi insanını bile pervasızca katlederek bir yerlere varmak isteyen politikalarla bir yere varılamaz, varılamamıştır.