Bu oklar ne mi?

A -
A +

Bir toplumun sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için o toplumun kendi çabalarıyla geliştirdiği bilim ve teknolojiye sahip olması gerekir... Bu yakışıklı girişten sonra hemen şöyle bir sorgulamaya çalışalım. Biz ne zamana kadar kendi bilim ve teknolojimize sahiptik. Mesela İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han'ın havan topunu, topların yağla soğutulmasını bulduğunu biliriz. Bu o zamanlar yepyeni bir teknoloji idi. Zira surda bir gedik açıldıktan sonra oraya ikinci bir atış yapılması saatler sürerdi. Çünkü topları soğutmak için su kullanıldığında toplar çatlardı. Yağla soğutmanın keşfi fetihte çok önemli bir rol oynamıştır diyebiliriz. Sonraki yıllar ve asırlarda teknoloji üretimi konusunda göze batar bir faaliyet varsa da bendeniz pek bilemiyorum. Bu kısır dönemden sonra milletimize belki de en çok zarar veren "Başka ülkelerin özellikle batının bilim ve teknolojisini bu arada sosyal hukukî ve kültürel değerlerini hiçbir endişe taşımadan olduğu gibi taklit etmeye çalışmamız" olmuştur. Bugünlerde Rahmetli Ömer Öztürkmen Ağabeyin bizzat imzalayarak hediye ettiği "Felsefe Sözlüğü"nü karıştırıyorum. On sekiz ve on dokuzuncu asırlardan sonra bizler gerçekten "fikir ve ilim alanında" dumura uğramışız. Yeni Osmanlılar ve sonraları siyasi yönü daha ağır basan Jön Türkler ve bunların devamı mahiyetinde olan İttihat ve Terakki cemiyetleri ve bunların etrafında memleketi içine düştüğü durumdan kurtarabilir miyiz endişe ve iyi niyetiyle toplanan gençlerimiz kolaycılığa kaçarak "körü körüne taklitçiliği" benimsemişlerdir. Dünyada birçok ülke bilim ve teknoloji altyapılarını kurmak üzere "Çile"ye talip olurken, biz ithal fikir ve tekniklerle vaziyeti idare etmeye çalışmışız. Bu fikren kısırlaştırılmış ve dumura uğratılmış olduğumuz dönemin en kötü tesiri ise insanımızın kafasına ve fikir hayatına âdeta çakılan paradigmalar olmuştur. "Bu memleket adam olmaz abi yaaaa!!!", "Adamlar yapmış abicim, bizde bunu becerecek adam neeeerde!!!", "Toplu iğneyi bile ithal ediyoruz, bu memlekette hiçbir halt olmaz!!!" Bu ve benzeri ön yargılar sizlere de yabancı gelmese gerektir. İşte bu olumsuz dönemlerin tortusu demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarından olan bir siyasi partimizin bayrağında dalgalanıp duruyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.