Bugün de siz bir başlık uydurun yazıya!

A -
A +

İnsanoğlu yeryüzünde var olduğundan beri yaşlılar "Ah bizim zamanlarımız!" demiş durmuş olmalılar. Gerçekten insan beyni bazı "beyincilerin" iddiasına göre yüzde bir ya da iki oranında kullanılmakta ve asırlar boyu her gün yeniliklere imza atagelmektedir. Yanisi "değişim" denilen olay hiç durmadan devam etmektedir. Son günlerde insan hayatını bayağı bir etkileyip değiştirecek bir yenilik daha piyasaya "pompalanmaya" başlandı. Bitmez dediğimiz yenilikler yaşayış tarzımıza yön vermeye devam etmekte, hayatımızda her gün yepyeni sayfalar açılmaktadır. Hatta bu değişim rüzgarlarının hızı ve şiddeti de giderek artmaktadır. Hepsi tamam! Ama... her şeyin bir sınırı var. Bu sınırlara dayanıldığı zaman insanoğlu daha küçük performans artışlarıyla yetinmek zorunda kalacak, bununla mutlu olmanın yollarını arayacak, ya da mutluluk getiriyor sandığı kriterleri, parametreleri, ölçüleri, değiştirmek zorunda kalacak. İşte olimpiyatlar. Oyunların gözde yarışı yüz metre, dokuz küsür saniyede geçildi yine. Ama bizden sonraki nesillerin bu mesafeyi üç saniyede geçebileceklerini düşünebilir misiniz? Bizim nesilde bir saniye büyük fark iken şimdi saniyenin yüzde biri büyük fark. İleride belki saniyenin binde biri önemli fark haline gelecek başarının ölçümünde. Sonra belki de bırakalım bu boş işleri, enerjimizi, gayretimizi, terimizi, fikir çilemizi, bütün insanlığın mutluluğuna katkıda bulunacak faaliyetlere yönlendirelim denecek. İş dünyasında da "dünyanın en zengini olma sevdası" başarı ölçümünde hâlâ en önemli kriter belki. Ama bunun da bir sınırı var. O servetin sahibi olan kişiler "insani duygularını tatmin" için servetin tek başına yeterli olmadığını idrak ettikleri anda, kendilerini tatmin edecek yeni hedefler seçiyorlar. Şu anda bu konuda en güzel örnek Bill Gates. Nelerle uğraşmaya başladı biliyorsunuz. İşte Bill Gates'in vardığı bu noktaya ne kadar erken varabilirsek ve "gönül zenginliğinin de" önemli bir parametre olduğunu ne kadar önce idrak edebilirsek şu kısacık zaman dilimini daha mutlu, daha huzurlu, daha insanca yaşamak imkanına kavuşuruz. Kesinlikle ahkâm kesmiyorum, altmışını geçmiş bir "dede" olarak sadece sesli düşündüm.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.