Gazetecilik dur-durak bilmeyen bir meslek. Heyecan verici, yorucu ama bir o kadar da zevkli. Bir de kalbiniz insanların mutluluğu için çarpıyorsa yaptığınız iş daha bir keyifli oluyor. Kaleminizi gerçekten ülkenin mutluluğu için kullanma gibi bir misyona sahipseniz hiç ummadığınız bir şekilde insanlar sizi ödüllendiriyorlar. Son yazımdan sonra iki günlüğüne İstanbul'dan ayrıldım. Bugün (yani dün) öğle üzeri döndüm. Esra (yeni deyimiyle bendenizin asistanı oluyor, eskiden özel kalem müdiresi ya da sekreter derdik ya.) bayağı heyecanlı karşıladı. Çok kişiler aramış, yazı için çok tebrik ve teşekkür almışız. Bugüne kadar siyasi konulara pek girmemeye çalıştım malum. Ama o gün yıllardır insanımızın arzuladığı bir tabloyu çizmeye çalıştım. Şöyle özetleyeyim. Politik hayatımız yeniden şekillenme için bir fırsat yakaladı. Her ne kadar siyasette tarafları tanımlamada bir kavram kargaşası yaşanıyorsa da, -meselâ şimdi kuzey komşumuzda komünizm taraftarlarına sağcı, liberal görüşlülere solcu deniyor malum- biz liberal ve sosyal demokrat iki oluşum hedefleyelim. Her iki tarafta genç, dinamik, değişimi algılayıp yönetebilecek, medenice tartışabilecek, siyaseti gerçekten millete hizmet anlayışıyla yapabilecek kişilerin toplanması için milletçe gayret edelim ve gerekli fedâkarlıkları yapalım. Çünkü hepimiz yıllardır populist politikalarla ülke kaynaklarının nasıl çarçur edildiğini yaşadık ve bu kafa yapısının sonucunu şimdi yaşıyoruz. Fazla söze hacet yok. Fert başına milli gelir rakamı herşeyi söylüyor, ayrıca bu gelirle yaşama savaşını biz veriyoruz. Gerek "yeni oluşum" denilen grubun gerekse DYP, ANAP, MHP ve AKP liderlerinin siyasi tansiyonu düşürücü tutumları önümüzü açacağa benziyor. Önümüzdeki günlerde yolsuzluklarla alakalı "uzay savaşları" beklentisini fazla körüklemez, bu işi sorumlularına yani adalet mekanizmasına uygun şekilde devredersek, bu çok önemli günleri iyi değerlendirir, AB'ye girme yolunda gerekli adımları atabilirsek, çocuklarımız ve torunlarımız bizden "Türkiye'de yeni bir dönemi başlatanlar" diye övgüyle bahsederler. Bu olmazsa sövgü kültürümüz oldukça kuvvetlidir malum.