Bugün misafirimiz var!(*) Her zaman her yerde en büyük kral

A -
A +

Tribünlerin en klasik tezahüratlarından değil midir bu nakarat? Futbol, basketbol, voleybol, hangi müsabakaya gitseniz, hangi müsabakayı izleseniz bu tezahürat en az bir kere duyulur tribünlerden. Ama bu gerçekten böyle midir? Neden mi böyle bir giriş yaptım? İki gün önce PERYÖN tarafından 18.'si düzenlenen Ulusal İnsan Yönetimi Kongresinde PWC (PriceWaterhouseCoopers)'ın danışmanlarından Sayın Angela Mohtasemi'yi dinledim. Dün yoğun iş programım olmasına, hatta sabah şehir dışında yaptığım görüşmeye rağmen konuşmacının daha önceden birkaç makalesini okumuş olmam ve kongredeki konu başlığı ilgimi çektiğinden, İstanbul trafiğinin tüm engellemelerine inat, koştur koştur Lütfi Kırdar'a gittim. Burada kullandığım koştur koştur ikilemesi mecazi değildir çünkü araçla bir yere kadar gidebiliyorsunuz ve trafik tıkanınca taksici arkadaşın manalı bakışlarını takside bırakarak başlıyorsunuz koşmaya... Neyse gelelim konu başlığına, orijinal adı "Survival Of The Fittest" benim anlayacağım adıyla da "En İyi Uyum Sağlayan Ayakta Kalır." Bayan Angela Afrika'da gittiği safaride çektiği resimle başladı konuşmasına. Resimde bir aslan ve önünde kanları üstünde olduğundan anlaşıldığı kadarıyla yemeye devam ettiği bir iskeletten geriye kalanlar. Dedi ki: "Bu aslan buranın kralı, burada patron o, çünkü bu şartları en iyi yönetebilen ve buradaki en güçlülerden birisi o. Peki bu aslanı biz kutuplara götürsek oranın da kralı bu aslandır diyebilir miyiz?" Aslında hepimizin cevabı belli. Peki cevabımız belliyse bunu neden sindiremiyoruz? Bunu neden iş dünyamıza adapte edemiyoruz. Anadolu'da onlarca girişimci var, hepsi bölgelerinde lider ve belki de bölgenin kralı. Sonra onlar kurtlar sofralarına, büyük şehirlere açılıyorlar. "Burada yaptık orada da yaparız nasıl olsa" diyorlar. "Patron biziz, burada piyasayı nasıl ele geçirdiysek orada da yaparız" diyerek dalıyorlar bir maceraya. Sonucu anlatmama gerek var mı, yoksa içinizden dalsınlar da alsınlar boylarının ölçüsünü deyişini söylediniz mi? Her yeni girişim yeni stratejileri talep etmekte. Sadece "eski bilgilerimle ben bunu yaparım" derseniz bir yere varamazsınız artık. Yeni bir strateji için de çok düşünüp, çok araştırıp, çok akıl alıp, çok akıllı adamları etrafında toplayıp kısaca çok ama çok çalışmak gerekiyor. "Yeni piyasanın iklimi nasıl, müşteri ne sever ne sevmez, rekabette fark nerede, hatta o bölgenin çalışan karakteri nasıl, ne bekler, ne ister, nelerden motive olur, kısaca nasıl yönetilir?" gibi peşi sıra gelen sorulara tek tek cevap vermezseniz bırakın krallığınızı korumayı, ayakta ve hatta hayatta kalma şansınız bile olmaz. Bu acımasız rekabet zorunlu değişim sürecini anlamanız, sindirmeniz ve yönetmeniz için yapmanız gerekenler olduğunun ve çok acele etmek gerektiğinin sonuçlarını gözler önüne seriyor. Artık eski tecrübeleri vazgeçilmez kanunlar olarak görme zamanı değil. Bu tecrübeler binanın ayakta kalması için önemli bir yapı taşı görevi görmeye devam edecek ama daha ileriye gitmek istiyorsanız yeni neslin sizden alacaklarını, onların alma teknikleriyle, sizden almalarını kolaylaştırın yeter. Sonra bırakın yeni piyasa sisteminde yeni stratejileri belirlemeye başlasınlar. Unutmayın müşteriler de yeni tip müşteri. Kendi algıları gibi farklı algılara sahip insanlara nasıl ulaşacaklarına onlar karar versinler. Yeni tip müşterileri yeni nesil tanıyor olabilir mi? O zaman bize düşen onların rahat çalışabileceği ortamları oluşturmak ve başarılarının önünde oluşacak muhtemel engelleri kaldırmak için onlara yardımcı olmaktan başka bir şey değil. Bir sonraki buluşmamızda yeni nesil dediğimiz, yani literatüre "Y" nesli olarak geçen kuşağın nasıl yönetilmesi ile ilgili yine Bayan Angela'nın yaptığı araştırma sonuçlarından bahsedelim de bakın yeni neslin yöneticiden bekledikleri neler. ..... (*) Misafirimiz bizim Akın Öner Gülce, köşeme göz dikmiş anlaşılan!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.