Çağdaş "Deli Dumrul"luk

A -
A +

Yeni nesil Deli Dumrul'un kim idiğini, ne yaptığını pek bilemez. Önce biraz destanlardan anlatalım. Deli Dumrul, Dede Korkut hikayelerinin bir kahramanıdır. Adı üstünde 'deli'dir. Bir gün bir köprünün başına durur. Her geçenden bir akça almaya başlar. Bakar ki insanlar köprüden geçmeyip paçaları sıvıyor dereden geçmeye çalışıyorlar. Kafası bozulur köprüden geçenlerden bir akça almaya devam ederken, geçmeyenlerden iki akça almaya başlar. İşte 'Geçenden bir geçmeyenden iki' tekerlemesinin masalı budur... Ara sıra iş hayatımızı olumsuz etkileyen bazı konuları gündeme gatirmeye çalışıyorum. İki kıtayı birbirine bağlayan Boğaz Köprülerinden de bahsetmişliğim olmuştu. Bugün gazetelerde gördüğüm birkaç rakamı şöyle kabaca evirip çevirdim kafamda, bunun tam bir Deli Dumrul hikayesi olduğunu fark ettim. Malum gazetelerde mutat haberlerdendir: "Köprü ve otoyollardan şu kadar gelir elde edildi." Bu yıl özet olarak Ocak ayı itibariyle köprülerden sekiz milyon araç geçmiş ve de yaklaşık sekiz küsur milyon lira gelir elde edilmiş. Gelin küçük bir hesap yapalım. Diyelim ki bu araçların yarısı yani dört milyonu sabah ve akşamın sıkışık zamanlarında geçiş yapıyor. Köprülerdeki tahsilat işlemi dolayısıyla bu araçlar yarım saat boşuna akaryakıt sarf etseler, iki milyon saat boşuna yakıt harcanır. Yaklaşık her araç saatte on litre yakıt sarf etse yirmi milyon litre akaryakıt boşa harcanmış demektir. Bu da yaklaşık elli milyon lira eder. Yarım saat beklenmez diyorsanız, onbeş dakikaya kimse itiraz edemez herhalde. O zaman en iyimser hesapla yirmibeş milyon YTL yakıt her ay boşuna yakılmış oluyor. Buna karşılık devlet sekiz buçuk milyon YTL tahsilat yapıyor. Yani devlet 'geçenden bir geçmeyenden üç alıyor.' Bunun bir yıllık tutarı üçyüz milyon, yirmi yıllık tutarı altı milyar YTL yaklaşık beş milyon dolar eder. Bu paranın yıllar boyu ekonomiye katıldığını düşünün. Ne yatırrımlar yapılır, nice kimselere iş ve aş imkanı sağlanırdı. Bu konuda herkes yazdı çizdi bu hükümete gelinceye kadar, kimse kılını kıpırdatmadı. Bazılarının kıpırdayacak halleri de yoktu. İlk defa Hükümet ve Büyükşehir Belediyesi el ele vererek bu konuda adım attılar. İlk planda köprü geçişlerinin tümü otomatik olacak, zamanla inşaallah geçişleri tamamen serbest kılacak adil çözümler bulunur. İstikrarın kıymetini bilelim! Bir tek kalem işlemle milyar dolarlar tasarruf etme imkanı olabiliyor. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları benzer şekilde birçok olayda tasarrufa yönelik iyileştirmelere kafa yormaktalar. Bütün bunlar kumbara gibi birikiyor. Ama kumbaranın dolduğu pek dışından belli olmadığı gibi, bu iyileştirmeler ve diğer ekonomik göstergelerde meydana gelen olumlu gelişmeler halkımızın refahında henüz yeterince hissedilmemekte. Yakın gelecekte önemli refah artışları olacağını tahmin etmek zor değil. Yeter ki ülkemizde uzun yıllar sonra kavuştuğumuz siyasi ve ekonomik istikrarın kıymetini bilelim. Olumlu gelişmeleri yazarak , anlatarak insanımıza moral vermek, onları daha çok üretmeye teşvik etmek zorundayız. Sadece tenkit ve kuru muhalefetle bir yerlere varamadığımızı anlamalıyız. Bu tarzda yazan ve söyleyenleri affedersiniz 'yalakalıkla' suçlayanlara bu hükümet yeni kurulduğunda yayınlanan gazetelerin manşetlerini hatırlatmalıyız. O günlerde yakaladığımız birlik beraberlik havasının yararlarını ortaya koymalıyız. Bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu millet bizim, bu hükümet de mevcut anayasa çerçevesinde bu milletin iktidara getirdiği insanlar. Bütün bunlara itirazı olanlar seçimlerde ne diyecekse diyebilirler. Buna da şimdilik bir mani yok!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.