Çalışan ve danışan kazanır!

Herkes gibi, ben de 3 Kasım seçimleri öncesinden beri AK Parti'yi takip ediyorum. Gerek kendi çevremde; gerekse çeşitli vesilelerle birlikte bulunduğum oldukça geniş bir çevrede AK Parti ile ilgili yorumları, düşünceleri duyuyor, görüyor bazen de hissediyorum. İlk kuruluş günlerinde ve öncesinde Tayyip Erdoğan ve arkadaşları başarının temel unsurlarından olan "istişareyi", "danışmayı", terketmediler. Yönetimin en zor işlerinden olan ve etkili olarak yapılabilmesi için çok uygun bir alt yapıya ihtiyaç gösteren "istişareyi" başarıyla gerçekleştirdiler. Adına "Takım" denilen ve en önemli boyutunu "lider" ve "vizyon'un" oluşturduğu bu alt yapıyı kurmak, sabır, fedakârlık, kararlılık ve cesaret isteyen bir iştir. Lider ve vizyon yoksa aklı başında hiç kimseyi takımın; özellikle her yönüyle yıpratıcı olan "siyaset takımının" içine çekemezsiniz. AK Parti işte bunu becerdi, ayrıca da adayların çoğunu istişare ile belirledi. İstişaresiz belirlediği adaylardan sonuç alamadığını herkes ve kendileri de gördüler. Bu arada çoğu kimsenin farkında olmadığı bir işi de aksatmadan sürdürdü AK Parti. "Eğitim"... Siyaset Akademesi adıyla kurdukları oluşumun yanında bölgeler bazında da eğitime özel önem verdiler. Bu faaliyetlerin bazılarını şahsen takip etme imkanım da oldu. Hiçbir başarı tesadüfî değildir... Bilgi çağını; bilgiyi yorumlamaktan aciz kadrolarla yakalayamazsınız. AK Parti, hazırlayıp dağıttığı kitapçık ve broşürlerde de bilgiye önem verdi. Diğer birçok partinin sadece liderin yakışıklı fotoğraflarının yer aldığı milyarlara malolan albümlerini dağıtma hatasına düşmedi. Bütün bunları becererek; ülke insanını son yıllardaki huzur, istikrar ve buna bağlı olarak ekonomik iyileşme, özlemlerini iyi algılayarak 3 Kasım'da ve 28 Mart'ta büyük başarılara imza attı... Özetlemeye çalıştığımız kriterler son onbeş yirmi yıldır dünyanın ve insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli olgu olan "hızlanmış değişim"in algılanması ve yönetilmesi için gerekli olan şeylerdir. İşte AK Parti, genç ve kendinden emin lideri; liderin etrafındaki her biri liderliği yüklenebilecek yakın çevre ve samimi bir katılımcı kadro ile başarıyı yakaladı. Haa! Seçimlerde millet ne demiş, ne demek istemiş konusunu, bütün bu işten anlayan yazar ve konuşmacılardan dinliyoruz, dinleriz. Bendeniz siyasetin yorumundan fazla anlamam. Benim anladığım hiçbir başarı tesadüfî değildir. "Çalışan kazanır" ..... Sevgili okuyucular, müsaadenizle ongün kadar şöyle bir memlekete doğru uzanacağım... Birçok ülke için hayal bile olmayan demokratik seçimlerle işbaşına getirdiğimiz bütün yerel yöneticilerimize yürekten başarılar diliyorum. Tekrar buluşmak dileğiyle, hoşçakalın.