Haberleşme imkânlarının sınırlı olduğu, diyelim bundan 100-150 yıl önce yapılan savaşlarda; ölen kalanlardan ya da savaşın gidişatından haber almak bayağı zor bir işmiş. İşte o günlerde cephelerde olup bitenin anlatıldığı bir sayfalık haberlerin yer aldığı kağıtlarla bu ihtiyaç giderilmeye çalışılırmış. Bu kağıtlar o zamanların parasıyla bir 'gazetta'ya satılırmış. Gazete isminin kaynağı bu para birimi olmuş oluyor. İngiliz kültüründe buna "Newspaper" demişler. Yani bire bir tercümeyle "haberlerin kağıdı" Fransızlar "Journal" diyorlar. O da "Günlük" demek oluyor. O halde bizim yaptığımız işin tarifi; bu kelimelerden hareket edersek, üzerinde günlük yani taze haberlerin bulunduğu kağıtları arzu edenlere para mukabili arzetmek... 2 gündür, 7 yıl önce dikilen ağaçların büyümesi, yönetimde yıllardır edinilen tecrübelerin birikmesi, devremülk sahiplerinin dünyada bu büyüklükte bir benzerinin olmadığı esere sahip çıkmalarıyla gerçekten "Bir tatlı huzur" kaynağı haline gelen Kuzuluk Kaplıca Tesislerindeyiz... Hanımla benim yüzümden mutad hale getiremediğimiz erken sabah yürüyüşlerinden birindeyiz. Tesislerin dalga dalga etrafa enerji yaydığını gördük bu defa. Kuzuluk Belediyesinin akıllı uygulamalarıyla tesisin çevresi gittikçe hayatiyet kazanıyor. İşte çevrede serpilip gelişen dükkanların önünden geçerken, dükkanını en erken açan bir esnafı ödüllendirmek istedik. Bendenizin omlet sanatına katkısı büyük olan evden getirmeyi unuttuğumuz yanmaz tavayı ondan almayı düşündük. Zevkli geçen pazarlık, her zaman olduğu gibi muhabbeti koyulaştırdı. Okuduğu gazeteden eskiden bizim sağ diye tabir ettiğimiz kesimden olduğu anlaşılan muhatabımız. (Şimdilerde malum Rusya'da eski komünistlere sağ deniyor, bu yüzden sağ-sol kavramı epey karıştı malum...) Hangi partiye oy vereceği konusundaki meşhur soruyu şöyle cevapladı: "Abicim o kadar canım yandı ki son yıllarda. Ümit ve şevkle açtığım bu dükkan için aldığım borçları o meşhur krizler yüzünden ödeyemez hallere düştüm. Gece gündüz hanımla beraber ölesiye çalışıyoruz. Görüyorsun dükkanımızı en erken biz açıyoruz, buna rağmen bir türlü toparlayamadım. Çok canım sıkıldığı o kriz günlerinden birinde, bir seçim olursa, yeni ve hiç duyulmamış birine oy vermeye söz vermiştim. Bu yüzden Genç Parti'ye oy vereceğim. Aslında Cem Uzan'ın kim olduğu, ne yaptığı hatta ne yapacağı beni ilgilendirmiyor. Eskileri istemiyorum o kadar..." İşte size cepheden, günlük bir haber işinize yarayabilir...