Eşimle beraber İstanbul'dan başlayıp, Ankara, Ilgaz, Kastamonu, Amasya, Çorum, Alacaköyük, Boğazkale, Hattuşaş, Zile, Tokat, Refahiye, Kemah, Erzincan, Trabzon, Rize, Hopa, Artvin, Sarp Sınır Kapısı, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, İnebolu, Kastamonu, Karabük, Safranbolu, Bolu üzerinden tekrar İstanbul'a döndük. 15 gün ve 4000 km'lik bu seyahatin sonunda ortak duygu ve izlenimimiz: Bu ülkenin gerçekten dünyada bir eşi yok. Bu ülke insanının gerçekten dünyada bir eşi yok. Peki ama neden bu sıkıntı bu krizler? Neden bu olumsuz hava? Gördüğümüz, görüştüğümüz insanımızda pek öyle karamsar bir hava görmedik aslında. Anadolu'da eskinin katı, uzlaşmaz, müsamahasız havası yerini daha bir uzlaşmacı, hoşgörülü bir havaya bırakmakta. Eskinin bir araya gelmeleri kesinlikle mümkün olmayan tarafları, karşı tarafın partisine oy vermeyi telaffuz ediyor ve ciddi ciddi düşünüyor. Bütün bunlar çok olumlu gelişmeler. Ancak ekonomik kriz insanımızın belini bayağı bükmüş durumda. İki tane ölçü: Bafra'da mis gibi karpuzun kilosu 100 bin lira, beş tane babacan kavun bir milyon lira. Toplama parasına mahsul satılıyor yol boyunca. İnebolu-Kastamonu arasında Küre yakınlarında Ecevit Geçidi'nde nefis Ecevit Çorbasını (köyün adından dolayı) sunan lokanta sahibi, bir yandan telaşla ve bütün sevimliliği ile hizmet etmeye çalışırken, bir yandan da "Bey" diyor. "Bak bugün Cumartesi, eskiden hafta sonları müşteriden geçilmezdi bu mekânda, ama şimdi görüyorsunuz, in cin top oynuyor. Bugün sabahtan beri bir tek siz geldiniz. Milletin benzin koyup bir hafta sonu ferahlamaya takati kalmadı..." Bütün bu heyecanı kısaca paylaştığımız Sayın İsmail Cem ve Sayın İstemihan Talay'la belli konularda anlaşmaktan mutlu olduk. "Ülkenin partiler üstü, milletçe paylaşılan bir vizyona ihtiyacı var. Ülke insanını özgüven yoksunu yapan teşebbüs, inanç, düşünce hürriyetlerini kısıtlayan uygulamalara son verilmeli. 700 yıl hatta daha gerilere giden muhteşem bir kültür mirasını yok sayarak bir yerlere varılamaz. Biz ülke olarak kendimize ve değerlerimize sahip çıkarsak, bütün dünya da bize sahip çıkar. Öncelikle ve elbirliğiyle yepyeni ve modern bir yönetim tarzını Türk insanının emrine sunmalıyız. Türkiye'nin poblemleri çağdaş bir yönetim anlayışıyla daha kısa sürede çözülebilir..." Anadolu'nun şuurlu, olgun ve kendinden emin bekleyişinin ülkeyi güzelliklere taşıması dileğiyle merhaba efendim.