"Dokun bana", "hap yap para kap", "kim beşyüz milyar ister", "yüz günde milyarder olmanın sırları", "biri bizi gözetliyor", her türlü lotarya ve daha niceleri. Hepsinde de herhangi bir gayret, derinlik, alın teri, göz nuru olmadan kısa zamanda çok kazanma hırsını görüyoruz. Oysa biliyoruz ki, hiçbir başarı tesadüf değil. Fert, kuruluş ve ülke düzeyinde başarı ancak çalışmaya, uzun dönemli sabra, belli bir hedefe odaklanmaya, kısacası bir gayret ve fedakârlığa dayanıyor. Değer oluşturmak Kim olursak olalım, ister fert, ister şirket; muhatabımıza yani karşımızdakine, ticari anlamda ise müşterimize bir değer oluşturmamız gerekir. Nedir oluşturulacak değer? Müşteri için bir ihtiyacı karşılayacak, onun hayatını kolaylaştıracak veya onun daha mutlu olmasına katkıda bulunacak her şey. Yani eğer, benim bir otomobilim varsa ve ben bunu yıkatmak istiyorsam, otomobilimin yıkanmasından sonra geri alırken beklemediğim halde içine güzel bir koku sıkılmış ve ben bundan memnun olmuşsam basit anlamda bu benim için bir değer oluşturmak demektir. Bu sebeple herkes yaptığı işi hangi amaçla yaptığını, müşterisi için ne değer oluşturduğunu bilmelidir. Ayrıca artık rekabette fark sadece değer oluşturmakla elde edilebiliyor. Fiyat, kalite, çeşit ve benzeri kriterler birçok şirkette artık benzerlikler, hatta aynılıklar gösteriyor. Fikir üretimi Çalışanlarına değer veren, onların fikirlerini işe katmasına fırsat veren şirketlerin başarılı olduklarını görüyoruz. Şirket olarak yaptığımız işte çalışanlarımızın düşüncelerini, teklif ve değerlendirmelerini bir öneri değerlendirme ve ödüllendirme sistemi kurarak şirketin gelişmesi için değerlendirdiğimiz takdirde inanılmaz sonuçlar alabiliyoruz. Fikir üretebilmek için her şeyden önce hayal kurabilmeye, düşünmeye zaman ayırmamız gerekiyor. Günlük koşuşturmanın, harala-gürelenin içerisinde maalesef hep ihmal ettiğimiz düşünmek ve hayal kurmak büyümenin, gelişmenin ve rekabette fark oluşturmanın ilk adımı. Eğer insanlar fikirlerine değer verildiğini görürlerse, bunların makul olanlarının da uygulanabileceğine inanırlarsa, canla başla fikir üreterek katkıda bulunuyorlar. Yenilikçi ve öncü şirketlerin, çalışanlarının bilgi, beceri ve tecrübelerinden ne kadar yüksek seviyede yararlandığı herkesçe biliniyor. En iyi yaptığınız şey Gerek fert, gerek işletme düzeyinde, kendi zayıf ve kuvvetli yanlarımızı bilmeliyiz. Bu noktada en iyi yaptığımız şeye odaklanarak gerekmesi halinde zayıf yönlerimizi de geliştirmeliyiz. Bilinenin aksine, insan ve şirket kendisini yeterince tanıyamaz. Dışarıdan bir gözle kendisinin kuvvetli ve zayıf olduğu taraflarının görülmesi ve buna göre bir odaklanmanın gerçekleşmesi beklenir. Bu yüzden yapmış olduğumuz işlerde, müşterimiz için en iyi yaptığımız şey nedir? Başkalarından farklı olduğumuz yönümüz nedir? sorularını sormamız gerekir. Artık bütün dünya biliyor ki tek bir patron var; müşteri. Mesainizin yüzde kaçını müşterinizle birlikte geçiriyorsunuz? Ayda kaç kez müşterinizle yemekte birlikte oluyorsunuz? Bir günde müşterinizi ne kadar sıklıkla düşünüyorsunuz? Müşterinizi ne kadar yakından tanıyorsunuz? Bu sorular bizim kendi evimizin (şirketimizin) içini düzeltmekten ziyade pazarı, sektörü, yeni ürünleri, müşterilerin beklentilerini daha çok dikkate almamızı ifade ediyor. Yani müşteri ile yatıp, müşteri ile kalkmamızı gerektiriyor. Bu noktada en önemli unsur kendimiz için istemediğimiz şeyi müşterimiz için de istememek. Kendimizi müşterinin yerine koyarak hareket etmek. Ve her halükârda müşterinin istek, düşünce, şikâyet ve beklentilerini anlamaya çalışmak. Kısaca müşterinin nabzını tutmamız gerekiyor. Müşterinin kalbine giden yolu bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Özetle; değer oluşturmak, fikir üretmek, en iyi yaptığımız şeye odaklanarak müşterinin nabzını tutabilmek ancak dış dünyaya açık olmamızla mümkün olabilir. Bunun için seminer ve konferansları takip etmek, kitap, dergi ve ihtisas yayınlarını okumak, ihtiyacımız olan eğitimleri bir yatırım kabul etmek ve yönetim danışmanlığı hizmetlerinden yararlanmak gerekiyor. İşte fark oluşturmanın yolu kolay değil. Vakit, nakit ve gönülden akit gerekir. Bu hiçbir zaman dünden bugüne, kısa vadeli, palyatif tedbirlerle çözümlenecek bir konu değildir. Dışarıdan bir göze, yaşanmış tecrübeye ve konunun uzmanı, sağduyulu danışmanlara ihtiyacımız var. Atalarımız ne güzel özetlemiş: "Danışan dağları aşmış" KISA... KISA... KISA... Mağazacılar İstanbul'da Dünya perakendesinin devleri, Türkiye perakendesinin liderleri ile başarı stratejilerini İstanbul'da paylaşacaklar. Dünya perakendesinin devleri ile Türkiye perakendesinin liderlerini biraraya getirecek 1. Uluslararası İstanbul Perakende Konferansı'na, ABD'nin dünyaca ünlü mağaza zinciri "Neiman Marcus"un Başkan Yardımcısı Ignaz Gorischek konuşmacı olarak katılacak. 23-24 Ekim tarihlerinde Swissotel-The Bosphorus'ta Soysal Danışmanlık organizasyonunda gerçekleştirilecek olan konferansa perakende sektörü ve ilgili sektörlerden 1000 yöneticinin katılması bekleniyor. Türkiye'de 18 şehirde belirlenen, yurtdışında da 7 ülkede (ABD, İtalya, Brezilya, Hollanda, Kanada, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerinde belirlenecek ülkelerde) açılan tanıtım ve satış ofisleri aracılığıyla satışı yapılacak konferans süresince; 12 oturum ve panel gerçekleştirilecek. Danışmanlık projeleri Eğitim hizmetleri ile şirketlere çözüm ortağı anlayışı içinde hizmet veren İDEM yeni danışmanlık hizmetlerini açıkladı. İDEM Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Yönetim Danışmanlığı Bölüm Başkanı Dr. Sevda Ergenekon, İDEM'in yeni danışmanlık projeleri hakkında şunları söyledi: "Şirketlerimiz, kriz ortamında eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin önemini daha iyi kavradı. Rekabetin kalite, fiyat, verimlilik, hız ve diğer kriterlerde gittikçe acımasızlaştığı bir dönemde yeniden yapılanan, danışmanlık projelerinden yararlanan şirketler öne geçmekte. Biz de İDEM olarak eğitim hizmetlerinin yanında geliştirdiğimiz danışmanlık projelerini çözüm ortaklarımıza sunuyoruz. Özellikle kurumsallaşmak, profesyonelleşmek isteyen şirketler bu projelerimizden yararlanıyor. Görüyoruz ki, aile şirketlerinin uzun ömürlü olmasında bu projelerin büyük katkısı var. İDEM olarak şirketler için değer oluşturan danışmanlık ve eğitim hizmetlerimizle katkıda bulunmaya devam edeceğiz." İDEM'in yönetim danışmanlığı hizmetleri ¥ İş analizleri ¥ Yetkinliklerin ölçülmesi ¥ İç ve dış müşteri memnuniyeti anket uygulaması ¥ İş süreçlerinin yeniden tasarlanması ¥ Şirket organizasyon yapısının yeniden tasarımı ¥ İşe eleman seçme ve yerleştirme ¥ İşten ayrılma mülâkatları ¥ Performans değerlendirme ¥ Ücret ve ödül sistemleri ¥ Kariyer planlaması ve yedekleme ¥ Eğitim ihtiyacı analizi ¥ Eğitimlerin uygulanması ¥ Öneri sisteminin kurulması ve işlerlik kazandırılması