Değirmenin suyu

A -
A +

Şimdi herkes köyüne koşuyor. Bendenizin köyü maalesef yok ama köy hayatını herkes kadar ben de yaşamış sayılırım. Köy deyince aklıma ilk gelen 'ekmek' olur. Ekşi mayalıysa, hele bir de hamuru 'kara değirmen' unundan yoğrulmuşsa, tabii bir de iyi mayalanmış ve odun ateşiyle pişmişse bu ekmek yanına bir şey istemez emin olun. Şimdi gençler mayayı, hamuru, odun ateşini anlamışlardır da 'kara değirmen'i anlayamamışlardır. Onu biraz anlatayım isterseniz... Bu değirmen suyla çalışır. Yükseklerden dereden bir kol ayrılır. İşte 'değirmenin suyu' denilen bu derecik bir kanalla değirmenin yanına getirilir. Değirmen binasının altındaki pervaneye (şimdi türbin deniyor) çarptırılır ve değirmenin mili dönmeye başlar. Bu mil değirmenin içinde bulunan değirmen taşlarından üst taraftakini döndürür. İşte bu iki taşın arasına belli miktarlarda akıtılan buğday iki taşın arasında ezilir. Bu esnada çıkan mis gibi koku bir gazete köşe yazısından anlaşılmaz, bunun için bizzat değirmene gitmek gerekir. İşte bu mis gibi kokan ve sıcacık olan una 'kara değirmen unu' denir. Elenmez, biraz soğuduktan sonra olduğu gibi çuvala doldurulur. Eve getirilir işte bu undan yapılan ekmeğin tadına doyulmaz. Bütün B-Kompleks vitaminleri havi olduğu için bu ekmeği yiyenler sakin ve yumuşak tabiatlı olurlar. Hayatın tadına vararak yaşarlar... Bu ekmek nasıl yapılır meselesine gelince o ayrı bir yazının konusu olabilir. Ama şu kadarını söyleyeyim, şimdilerde bakkallarda (market mi deniyor şimdi?) bu unun adı 'Tam buğday unu'dur. Becerebilirseniz köyünüzün ekmeğine benzer bir ekmeği kendiniz de yapabilirsiniz. İnternetinizden!!! Binlerce tarif bulabilirsiniz. İşte bu değirmenlerin suyu mutlaka bir akar su olmalıdır. Bu yüzden bir atasözü denilmiştir; "Taşıma suyla değirmen dönmez!" diye. Bütün bunları neden mi anlattım? Seçim çalışmaları sırasında bir televizyon programında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, o meşhur 'Her eve asgari altıyüz lira' vaadinin finansal kaynağını açıklarken 'Evlere parayı göndereceğiz, onlar bunu harcayınca üretim artacak, üretim artınca işsizlik azalacak, böylece durumlar düzelecek' mealinde bir açıklama yapınca, ekonomiden biraz anladığı hissedilen program moderatörü kendisine biraz hayretle bakınca ilave etmişti: 'Biz bu projemizi bankacılara sorduk, onlar da uygun gördüler!..' İşte burada bendeniz içimden 'Sayın Kılıçdaroğlu taşıma suyla değirmen dönmediği gibi ondan bundan derlenmiş ve hazmedilmemiş bilgiyle liderlik olmaz' demiştim. Bu hatıramı anlatmayı düşününce belki top'tan pop'tan sıkılıp bu yazıyı okuyan gençler olur, onlar da atasözünü anlasınlar istemiştim. Vaktinizi aldım. Hoşgörün!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.