Değişim zor, meyvesi tatlıdır

Her olaya, gelişmeye "Yönetim gözlüğünden" bakmaya alışmışız ya, gazetemizdeki yenilenme çabalarını da izliyorum tabii. Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptığım dönemlerde isteyip de sonuçlandıramadığım birçok gazetecilik tekniğinin uygulamaya geçmesine en çok sevinenlerden biri de benim bu yüzden. Gazetenin daha sevimli ve cana yakın yüzünün arkasında yaşananları hemen bir çırpıda özetlemek mümkün değil tabii. Ama göze görünen en önemli tespit Genel Yayın Müdüründen itibaren "Mutfağın" gençlere devredilmiş olması. Bunun yanında "Çıraklığını yapmadığın işin ustalığına soyunma!" atasözü yerini buluyor son günlerde. Genel Yayın Müdürümüz Nuh Albayrak gerçekten işin bütün kademelerinden süzülerek gelen bir kardeşimiz. Ayrıca uzun yıllardır "Yönetim konusunda" yaptığımız sohbetlerde yeni trendleri takipte başarılı olduğunu biliyorum. Özellikle "değişime liderlik" edecek yöneticilerin o "topluluktan biri" olma avantajını çok iyi kullanıyor. İşte o zaman takımın bütün üyeleri katılıyorlar "değişim projesine", hem de gönülden. Aylardır süren heyecanlı ve tutkulu günler ve geceler geçirerek "Huzur Veren Gazete"yi "daha dolu" ve de "daha rahat okunur" hale getirmek için gösterdikleri çabaların sonucunu ileride daha çok hissedeceğiz ve yaşayacağız. Ancak benim derdim başka; beşinci sayfayı gençlerle paylaşıyorum. Mesela gazetede yazmaya ikna için epey uğraştığım Mustafa Selçuk'la rekabete giriyorum köşede. Ne demişler; "Kendim ettim kendim buldum!.." "Her gün daha iyiye daha güzele" yönelmeyi ilke edinenlerin ayakta ve hayatta kalacakları geleceğin rekabet ortamında takımımıza gönülden başrılar diliyorum.