Değişimi başarıya dönüştürün

A -
A +

Çalışmaları ve yayınları ile sürekli olarak iş dünyamızın ufkunu açan MESS, yeni bir projesi ile daha, çok değerli katkı sağladı. Ülkemizin gözde kuruluşu MESS'i bu ve benzeri katkılarından dolayı kutlamak gerekiyor; çünkü hemen herkesin krizi konuştuğu ve olumsuz tutum sergilediği şu günlerde bile değer üretmeye yönelik bu çalışma ayrıca örnek değeri de taşıyor. Gelişmenin ve değişimin önünde duran her şeyin yok olmaya mahkûm olduğu bilinciyle hareket eden MESS; araştırmalarıyla, yayınlarıyla, eğitimleri ve bilgilendirici toplantılarıyla Türk çalışma hayatında "değişimin ve yeniliklerin" önünü açmayı hedeflemektedir. MESS ve İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nün işbirliğiyle gerçekleştirilen MESDEM Projesi, Türk metal ve elektronik sektörünün, etkin rekabet stratejileri geliştirerek performansını artırmasına katkıda bulunmak amacıyla gündeme getirildi. Ancak proje, yalnız adı geçen sektörlerde değil, uluslararası bazda rekabet edebilirliğini geliştirmek isteyen tüm kuruluşlara katkı sağlamayı amaçlıyor. Nisan-2000'de başlayıp, Nisan-2001'de sonuçlanan proje, çeşitli iş dallarından 105 MESS üyesi işyerini kapsıyor. Proje; çevre değişkenliği, esneklik ve performans ile işyerlerinin kurumsal ve yönetsel özellikleri arasındaki ilişkileri ortaya koyuyor. Geniş kapsamlı anket çalışması ve sekizyüze yakın işletme yöneticisi ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen "değişkenlik, esneklik ve performans verileri" istatistiksel analize dayanarak değerlendirildi. İçinde yaşadığımız hızlı değişim (hatta devrim) çağının, kendine özgü bir beklenti ve tehlike bileşimi ile yeni fırsatlar da sunduğuna işaret eden konuşmacılar, ışık hızıyla yanıp sönen bu fırsatları başarıya dönüştürebilmek için yeni çağı anlayabilmek, doğru algılayabilmek, sürekli buluşçuluğu sistemli kılmak ve aralıksız yenilenmek gerektiğini; bunları başarabilmek için geçmişten değil, geleceğe ilişkin hayallerden yola çıkarak düşünmek gerektiğini söylediler. MESDEM'den önemli notlar Değişimin sunduğu yeni fırsatları başarıya, yani performans artışına dönüştürebilmek için etkin stratejilerin önceden belirlenmesi gerekiyor. Dünyanın en ünlü strateji uzmanlarından biri olan Gary Hamel, strateji belirlemede etkin olmadığınızda devrimcilerin; "Önce pazarlarınızı ve müşterilerinizi, sonra çalışanlarınızı, en sonunda da varlıklarınızı kapacaklarını" öngörüyor. Etkin stratejinin belirlenmesi için, kuruluşlar önce kendilerini sonra da hızla değişen çevresel etkenleri iyi analiz ederek esnek olmak zorundadırlar. Yönetim düşünürleri, günümüzde rekabet edebilirliğin ötesinde rekabet üstü olmayı yüksek performans sağlayabilmek için önemli bir gereklilik olarak görmektedirler. Değişim çağında artık rekabet yarışı sadece rakipleri değil; aynı anda, kuruluşların kendi içlerindeki yarışları da kapsamaktadır. Bu nedenle, rekabet oyununun değişen kurallarını anlayabilen ve bu yeni kurallara uyum sağlayan kuruluşlar, yüksek performans gösterebilme yeteneğine sahip olan kuruluşlardır. Hunt'ın dediği gibi; "Yüksek performans yakalamış kuruluşlar yalnızca müşteri beklentilerini karşılamaya yönelmezler, aynı zamanda daha da öteye giderek iç ve dış müşterilerini HAYRAN bırakırlar." Projenin aydınlattığı gerçekler ışığında MESDEM, metal ve elektronik sektörünün ve MESS üyelerinin yüksek performansa ulaşmalarını sağlamayı hedeflemektedir. Bunu gerçekleştirebilmek için MESDEM, işletmenin genel ve görev çevresindeki değişimleri, esneklik performansını ve organizasyonel esnekliğini, işletmenin kurumsal ve yönetsel özelliklerini ortaya koyma çabasındadır. Çağımızda işletmeler, değişimle baş edebilmek için, değişime karşı duyarlı olmalı, değişimi kabul etmeli ve değişimi algılamalıdırlar. Artık işletmelerden beklenilen, standardizasyon yerine çeşitlilik; büyüklük yerine yalınlık; kuralcılık yerine akışkanlık ve durağanlık yerine değişkenliktir. Bu beklentiyi tek bir kelime ile ifade etmeye çalışırsak, bu "esneklik"tir. Esneklik, işletmelerin değişime cevap verebilme yeteneğini ifade etmektedir. Bakın asırlar önce bile bir bilge ne demiş ve esnekliği nasıl tanımlamış: "İşlerinde başarılı olan insanların çoğu, açık düşünceli ve derli topludur. İşlerinde başarısızlığa uğrayanlar ve fırsatları yitirenler, inatçı ve esneklikten yoksundurlar." Ülkemiz adeta bir krizler ülkesi haline dönüşmüştür. Ancak kriz yönetimi konusunda ilgisizlik ve sorumsuzluk maalesef devam etmektedir. Oysa kriz yönetiminde başarı için gerekli olan, bilgiyi zamanında ekmek, biçmek ve harmanlamaktır. Krizi ve değişimleri zamanında yönetebilmek, olası tehlikeleri ve gelişmeleri önceden görüp bir proaktif kriz ve değişim planı hazırlamaya bağlıdır. Projenin amacı MESS üyesi işyerlerine yönelik yürütülen Metal ve Elektronik Sektöründe Esneklik ve Değişim Modeli (MESDEM) Projesi'nin amacı, işletmelerin çevresel değişimlere karşı gösterdikleri organizasyonel esnekliğin, işletme performansı üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Projenin amacı, üç anahtar kavram üzerinde odaklanmaktadır: Performans İşletmelerin temel hedefi; yüksek performans sağlayarak, rekabet güçlerini koruyabilmek ve geliştirebilmektir. Performans, her işletme tarafından farklı tanımlanmaktadır. Bazı işletmeler kârlılığı, pazar payını veya kaliteyi, bazıları da maliyeti, müşteri odaklılığını veya verimliliği performans kriteri olarak kabul etmektedir. Günümüzde çalışma hayatının değişen koşulları, performans kavramının boyutlarının ve içeriğinin yeniden şekillendirilmesini ve yeniden tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Geleneksel tanıma göre, çalışma hayatında yüksek performans yakalamanın yolu, rekabet üstünlüğü sağlamaktan geçmektedir. Başarılı işletmeler, rakiplerinden üstün olarak varlıklarını sürdürebilen işletmelerdir. Bunun için ise, rekabet kurallarının gerektirdiği organizasyonel yapının oluşturulması gerekmektedir. Ancak, rekabetin yeni kurallarının arkasındaki gerçekleri anlayabilmek ve günümüz koşullarında yüksek performans sağlayabilmek için, önce çevrede olan bitene bir göz atmak gerekmektedir. Değişim Günümüzde işletmeler sürekli değişen bir ortamda faaliyet göstermektedir. Karmaşıklık, hız, değişkenlik ve belirsizlik, günümüz çalışma hayatının sürekli karşı karşıya kaldığı olgulardır. Değişen bu olgular ile sadece iş dünyası değil, toplumun tüm kesimleri yüzleşmektedir. 1950'lerde başlayan değişim dalgası, 1970'lerin ikinci yarısında toplum üzerinde etkisini iyice hissettirmeye başlamıştır. Değişimin bu baskısına karşı hiçbir toplum dokunulmazlık kazanamamıştır. Buradan çıkarılacak en önemli sonuç ise, endüstri toplumunun düzenini sağlayan normların, yaşam biçimlerinin, kuralların ve değerlerin, hayatın yeni gerçekleri karşısında yetersiz kaldığı ve kalacağıdır. Değişim, "eski" olan her şeyi değişmeye zorlayacaktır. Yaşanan bu gerçek, çalışma hayatı için de geçerlidir. Esneklik İşletmeler, değişimle baş edebilmek için öncelikle değişime karşı duyarlı olmalı, değişimi kabul etmeli ve değişimi algılamalıdırlar. Bu, bir anlamda gelecekte yaşamak, ufkun ötesinde dolaşmaktır. Bu beceri; görülmeyeni görebilmek, duyulmayanı duyabilmek, düşünülmeyeni düşünebilmek demektir. Ancak, tüm bu beceriler değişim ile baş edebilmek için yeterli değildir. Önemli olan, değişimi uygulayabilmektir. Bunun için ise kendi kendini değiştirebilme ve yenileyebilme kapasitesine sahip olmak gerekir. Değişimle baş etmek isteyen işletmelerin tek alışkanlığı değişme alışkanlığı, temel becerileri ise kendi kendilerini değiştirebilme ve yenileyebilme yeterliliğidir. Bu kavram MESDEM projesinde "Organizasyonel Esneklik" olarak tanımlanmıştır. İşletmelerin yönetim tarzı, kültürü, değerleri, teknolojisi, stratejileri ve planları, süreçleri ve sistemleri organizasyonel esnekliğin çeşitliliğini sağlayabilen unsurlardır. Ancak, değişime uyum sağlama konusunda bazı unsurların yeterli olması, bazı unsurların ise yetersiz kalması işletmenin uyum yeteneğinin düşük olması sonucunu doğurabilir. Bu sonuç ise, düşük performansa neden olmaktadır. Bu nedenle, yüksek performans beklendiğinde ortamın değişkenliğine bağlı olarak farklı esneklik türleri (örneğin organizasyonel yapı esnekliği, işgücü esnekliği) ve dereceleri (örneğin miktarı, şiddeti, ölçüsü) söz konusu olacaktır. İhtiyaç duyulan organizasyonel esneklik türlerini, derecelerini ve organizasyonel sonuçlarını öngörebilmek, algılayabilmek ve anlayabilmek işletmenin performansları açısından büyük önem taşımaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.