Kalitenin her türlü mal ve hizmet için "olmazsa olmaz" şart olduğu artık biliniyor. Hatta "küresel düşün, yerel davran" sloganıyla özetlenen globalleşme hareketi, herkesi küresel boyutta kaliteli mal ve hizmet üretmeye adeta zorluyor. Bu zorlamanın bazı somut gelişmelere de sebeb olduğunu yaşıyoruz. Mesela kalite yolculuğunun önemli ilk adımlarından biri olan ISO (International Standard Organization) standartlarına uygun üretim düzenini kurma çalışmaları son yıllarda gündemde. ISO standartlarının önemine gönülden inanıyoruz. Ancak bu konudaki uygulamalar bazen şirketlerde kalite konusunda olumsuz gelişmelere neden olabiliyor. Çoğunlukla "Resmi ihalelere girebilmenin ön şartlarından biri haline gelen ISO standartlarını almanın patronun emri olduğu", "Bu bakımdan emre uyarak bu çalışmalara katılmak gerektiği" gibi, Toplam Kalite Çalışmalarının "gönüllü katılım" ilkesini zedeleyen davranışlara rastlıyoruz. O zaman "Kalite Güvence" ya da "Kalite" olarak tayin edilen kişiye ve ekibine karşı şirketin diğer bölümlerinde olumsuz bir pasif direnme başlıyor. Çünkü ilk anlarda çoğu şirketi sözlü bir kültürden yazılı bir kültüre geçmeye adeta zorlayan bu çalışmalar, sanki şirkette bürokrasi hortluyor izlenimi doğuruyor. Bu ise yanlış anlamalara ve huzursuzluklara neden oluyor. Ayrıca bazı şirketlerde yönetimin katılmaması ve benzeri nedenlerle sorgulanan ve tenkit edilen bu çalışmalar bittiğinde bile bazı şirketlerde (çoğu şirkette diyecektim vazgeçtim!) gerginlik sürebiliyor. Yapılan araştırmalar şirketlerde değişim pro-jelerinin uygulanmasında işi zorlaştıran iki önemli hususu ortaya koymaktadır. Birincisi şirket kültürünün projeye uyumlaştırılması çalışmalarının ihmal edilmesi, ikincisi şirketlerin çoğunda var olan aşırı kademelerden oluşan hiyerarşik yönetim yapısının sorgulanıp, hızlı karar vermeyi ve gönüllü katılımı sağlıyacak şekilde yeniden düzenlenememesi. Bunları önceden becerebilen ve üst yönetimin samimi katılımını sağlayabilen sağlıklı bir değişim projesi ile öğrenen bir organizasyon gerçekleştirildiğinde yan ürün olarak zaten kalite, verimlilik, kârlılık kendiliğinden ortaya çıkıyor. Ama değişime kafa yormaya başladığınız andan itibaren sabırlı, hoşgörülü, anlayışlı, sevimli olmak zorundasınız. Üstelik bunları içten gelerek yapmalısınız. Işin zorluğu burada. Çünkü samimiyeti tiyatral becerilerle gerçekleştirmek mümkün olamıyor. Hepimize kalite yolculuğunda kolaylıklar diliyorum. İyi haftalar, efendim.