"Demedi" demesinler!

A -
A +

Çocukluğumuzda ucuz olduğu için Japon oyuncaklar alırdık. Ucuz dediysem yine senede bir veya iki oyuncak. Ama bu bizim çocuk bütçemizin dayanamayacağı büyük yatırımlar(!) birkaç gün sonra bozulurdu. O zamanlar bu durum şöyle ifade edilirdi: "Ne olacak taklitçi yumuk gözlü, bacaksızlar", "Japon malı, tapon malı..." Sonra gençliğimize doğru Japonya'yla ilgili takılmalar fıkralarımıza yansımıştı. Malum İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Japonya'da ABD işgal kuvvetleri var. Başında da tabii Amerikalı bir general, bir gün Japonlar bir otombil yaparlar ve büyük bir heyecan ve sevinçle generale müjde vermeye giderler. "General San! (San herhalde bizim "sayın"ın amca oğlu olsa gerek) Biz bir otomobil yaptık sizden isim babası olmanızı rica ederiz." General şaşırır: "Siz bir otomobil mi yaptınız? Hadi canım!.. Siz yapsanız yapsanız bir oyuncak otomobil (İng: Toy auto) yapmışınızdır." Japonlar sevinir ve arabanın ismini hemen koyarlar: "Toyota"... Bir zaman sonra Japonlar yine generalin huzurundadırlar: "General San! Biz şimdi de bir kamyonet yaptık. Buna da lütfedip bir isim verir misiniz?" Generalin gözleri hayretle açılır: "That Soon" deyiverir. Yani "bu kadar çabuk mu?.." Japonlar yine sevinerek kamyonet ismi verirler: "Daihatsun"... Gençliğimizde Amerika menşeli yakıt ve yedek parça canavarı tank misali şimdi zevksizlik ve kibirlilik alameti olduğunu anladığımız otomobilleri, milyonlarca dolarlar ödeyerek satın alırken, yine Amerikan menşeli Japon şakaları ile avunuyorduk. Ama bundan 10-15 yıl öncesi Japonların, Amerika otomobil piyasasını ele geçirmeye başladıklarını ve ABD'nin liberalliğine yakışmayan bir tarzda koruma duvarları ve sert kısıtlamalara başvurduğunu duyunca işin ciddiyetini anladık. Demiri, çeliği kömürü, enerjiyi, yakıtı hatta tarım toprağını bile dışarıdan ithal eden Japonlar, en büyük handikapları olan kalitesizliği ortadan kaldırmışlardı. Hem de Amerika'da yüz verilmeyen Amerikalı kalite ustalarından kaliteli üretimi öğrenerek. Çin mallarıyla alay eden gençler! Şimdilerde Çin malları "ne alırsan bir milyon" hatta "ne alırsan beşyüzbin" mağazalarında satılıyor. Ve hepimiz hiç değilse birkaç defa "zokayı yutup" Çin malı almışızdır... Ama Çin'den gelen haberler, Çinlilerin yönetim bilimine ve kaliteye kafa yormaya başladıkları tarzında. Hem Çinlilerin başında Amerikalı general yok. Çinlilerin demiri, kömürü ve de çok bol ve verimli tarım arazileri var... Ha, bu arada malum Çinliler, Japonlar gibi 80-100 milyon değil, yaklaşık bir buçuk milyar nüfusa sahipler... Şimdi Çin mallarıyla alay eden gençler, bizim gibi yaşlandıklarında on misli daha fazla şaşırabilirler. O zaman gazete arşivlerini bu mevzuda tarayanlar bu satırları okuyup "demedi" demesinler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.