Demedi demeyin!

A -
A +

Tabii işler eskisi gibi olamaz. O zamanları bilenler bilir, doların fiyatı belki on yıl boyunca değişmezdi. Gümrük duvarları arkasında korunan iş dünyası ayrıca, teşvikler ve özellikle tahsislerle desteklenirdi. Bu şartlarda beş, on yıl sonrasına yönelik planlar, projeksiyonlar, tahminler yapabilmek mümkün olurdu. Şimdi problemin boyutları değişti. Dünyadaki değişimden daha fazlasını Türkiye yaşamakta. Bu yüzden normal şartlarda ekonomimiz dünya ölçülerinden daha fazla risk ve belirsizliklerle karşı karşıyadır. Üstelik terli terli rüzgara maruz kalan adam misali, ekonomimiz "devlet baba"nın korumacı kanatları altından ortalığa bırakılmıştır. Bütün bu olan bitenler, ekonomik hayatı zaten daha zorlu hale getirecekti ve getirdi de. Kendi şartları içinde millet bu konuda tedbirini alabilirdi. Nitekim 1994 krizinden sonra bu performansı göstermişti. Gece bir borçla yatanın sabah borcu 3 hatta 3.5 olmuştu. Buna rağmen yıkılmamış, birçoğumuz ayakta kalabilmiştik. Ama bütün bu ekonomik boyutlu darbelerden sonra siyasî ve ekonomik hayatımıza yapılan müdahaleler işi daha bir zora soktu. Ve neredeyse dibe vurduk. Ekonomik açıdan birazcık toparlanma ümidi belirmişken, şimdi de siyasî bunalım daha da kötüsü belirsizlik kara bir bulut gibi üstümüze çöktü. Bu günlerde siyasi liderler yine birbirleriyle atışıp, tutuşurken; aklı başında biri şunları söylüyor: "Son günlerde yaşanan Başbakanın rahatsızlığı dahil, siyasi irade zafiyeti ve diğer olumsuz siyasî gelişmelerin sebep olduğu durgunluk ve belirsizlik uzun sürerse, o zaman Türkiye'nin zaten bozuk olan dengelerinde daha ciddi bir rahatsızlık olabilecektir." Bu sese kulak vermeliyiz. Bunları söyleyen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı'dır. Kulağımızı çektirirler ona sonra, canımız acır. O zaman haber vermedi demeyin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.