Demokrat kişilik sahibi olmak

Uzun bir zaman diliminde her on yılda bir sarsıntı geçirmeye alışmış bir ülkenin çocuklarından biri olarak bizler için Genelkurmay Başkanının kişiliği çok önemli bir husus idi. Şimdi de öyledir... Durum böyle olunca her ağustos ayında, memleket sathında kısık seslerle hatta fısıltı ile yeni Genelkurmay Başkanının kim olacağı, "kodumu oturtan bir kişilik mi, yoksa daha demokrasi yanlısı mı" olduğu konuşulur dururdu. İnşallah bundan sonra konuşulmaz. Bunun için gerekli Anayasal ve Hukukî temel oluşturulur da ülkede herkes işine gücüne bakar. Mesela bendeniz 1974-1977 arası o zamanların Federal Almanya'sında üç yıl yaşadım. Bir tek gün televizyonda Alman Genelkurmay Başkanını görmedim. Neyse! İşte bundan yıllar önce yine bir ağustos ayında yeni Genelkurmay Başkanı görevi devralmıştı. O günlerde bir vesile ile karşılaştığım emekli albay bir tanıdığa yukarıda arz ettiğim yılların verdiği bir refleksle sorduğumu hatırladım bugün "Abicim yeni Genelkurmay Başkanını tanıyor musunuz?" Aldığım cevap o günden beri kulaklarımdadır: "Biz birbirimizin analarımızın pişirdiği çorbaya uzun yıllar beraber kaşık salladık. Askerî okullarda da uzun yıllar aynı sıraları paylaştık. Hilmi demokrat kişilikli, vizyoner bir çocuktur, Türkiye'nin önünü açar." O gün için ve de o şartlarda tam kavrayamadığım bu cümlelerin anlamını şimdi çok iyi anlamış bulunuyorum. Allah, demokrat kişilikli olanlarımızı bol eylesin!