Çocukluğumuzun bayramları gerçekten bir başkaydı. Çünkü o zamanlar, bugünün çocukları için her gün, her yerde rastlanılan salıncaklar, kaydıraklar, sinema filmi diye yutturulan on resimli dürbüne benzer slayt göstericileri, bayramdaaan bayrama ele geçen harçlıklar, bazıları için gerçekten bayramdan bayrama yenilen etler vs. şimdi (bazı yörelerde ve evlerde, ailelerde aynen devam etmekle birlikte) birçok çocuk için pek bir şey ifade etmiyor. Belki de bayram yeri kavramı günlükleşti. Neyse işte bizim çocukluğumuzun bayramları ve bayram yerleri başkaydı yine de. O günlerin daha bir büyük şehir bayram eğlencesi "canbazlar" idi. Yani "canıyla oynayanlar"... İpin üzerinde dengeyi sağlamak için upuzun bir sırığı kullanırlardı. Gösterinin sonuna doğru sırığı bırakıp yine de dengesini sağlayabilenler en büyük alkışı ve bahşişi hak ederlerdi. Dengesini kaybedenleri feci son beklerdi. Ya sakatlık ya da ölüm!.. Çocuk beynine kazınan en önemli motiflerden biridir "canbazın denge sırığı". Dolayısıyla "denge"nin önemi... Çok sonraları bir büyüğümden "Allah her şeyi bir denge üzerine yaratmıştır" sözünü duyduğumda olayları "denge" açısından yorumlama alışkanlığı oluştu bendenizde. Şimdi bundan belki de dört-beş yıl önce bu köşede Amerikalı bir bilim adamının söylediklerini tekrarlayacağım: "Amerika Birleşik Devletleri dünya nüfusunun yüzde yirmisine sahip ama enerji kaynaklarının yüzde yetmişini tüketiyor. Bu böyle devam edemez..." Bu satırlar dünyadaki bir dengesizliğe işaret ediyordu. Sonra ABD bu dengesizliği daha da artıran Irak, Afganistan ve benzeri maceralara girişti. Sonunda canbaz dengesini kaybetti ve düştü! Ölmedi belki ama tedavisi için harcayacağı para, dengelerin yeniden kurulmasına yarayacak. Çünkü dengesizlik ilelebet sürmez. Yani zulüm payidar olmaz. Sosyal dengemize büyük katkıları olduğuna yürekten inandığım Kurban Bayramınız kutlu olsun.