Derdiniz derdimizdir

Uçağa niçin otobüsün dört beş misli para verilir? İstatistik olarak daha emniyetlidir. Otobüse nazaran dört beş misli daha az zaman harcarsınız vs... Uçakla seyahat özellikle zaman kazanmak için yapılır. Biz de öyle düşündük beyinin rahatsızlandığını duyan ablamızı İzmir'e gönderirken. Bütün gün kalkan inen uçakların gürültülerine, çıkardıkları zehirli gazlara, atmosferin tabiî manyetik alanını bozarak insan vücudu üzerinde meydana getirdikleri yoğun stres ortamına katlanarak üç dakika mesafede oturduğumuz havaalanına doğru uçağın kalkmasından elli dakika önce evden ayrıldık. On dakika yol sürse biniş saati için kırk dakika kalıyor ki, haydi haydi yeter... di! Hava alanını TEM ve E-5 otoyollarına bağlayan yol, Havayolları idare binalarına dönüş yapılan ve belki de günde en fazla on on beş dakika kullanılan kavşağın öncesinde yani hava alanına giriş yapılacak kavşağa yaklaşık üç yüz metre kala tıkandı. İki yüz metrelik yolu yirmi dakikada kat edip havaalanı iç hatlar terminaline vardık. Güvenlik barajını aşıp THY bankosuna yanaştığımızda bizim biletin yedek yolculara satıldığını öğrendik. Sonrasında yüzde otuz cezasını ödedik, yedek olduk, yalvardık, yakardık olmadı, hastamız olduğuna kimseyi inandıramadık. Ablayı ancak ertesi günü, Atlas Havayolları ile gönderebildik. İnsan başına gelince oturup düşünüyor 'Ne oldu? Nasıl olmalıydı?'yı. Önce biz en az bir saat öncesinden terminalde olacak şekilde, üç dakikalık yolun bir saat sürebileceği Türkiye'de yaşadığımızın şuurunda olmalıydık. Bu tamam. Ancak Türkiye'nin en büyük uluslararası hava alanına giden yolun ve kavşakların bu kadar plansız ve hesapsız düzenlenmesi doğru mu? Hava alanına kadar yağ gibi akan yolun, iki yüz metre kala biri uluslararası fuara giriş olmak üzere iki trafik lambalı kavşakla kesilmesini nasıl izah edeceğiz? Üst geçitler ve viyadüklerle bu problemin çözümü yıllar sürer. Ama hiç olmazsa hava alanına doğru sağ şeritleri önceden ayırarak giriş kolaylaştırılamaz mı? Daha doğrusu kavşaklara trafik polisi yerleştirmekten öte bu işe kafa yoran birileri var mı? Darboğazlar her zaman sinir bozucudur. Gerek trafikte, gerek yönetimde.