Yönetim dünyasının üzerinde en çok konuşulan motiflerinden biri 'Takım Olmak'. Klasik hiyerarşik yönetim tarzının tek başına yeterli olmadığı 1970'li yıllardan beri özellikle yatay organizasyonlar ve proje takımlarını kullanarak yeniden yapılanma faaliyetleri önemli yönetim araçları olarak kullanılıyor. Bendeniz bu konuları basit modellere indirgeyerek anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum. Çünkü teorisi kolay ancak pratiği ve uygulaması oldukça zor işler bunlar. Fıkrada olduğu gibi. Meşhur kalp cerrahı De Bekey arabasını tamire götürür. Oto tamircisi takılır; 'Bayım siz de biz de aynı işi yapıyoruz. İşte arabanın kalbi olan karbüratör. Ben bunu ameliyat yapmasam ne olur düşünsenize. Ama siz milyon dolarlarla oynuyorsunuz, bizler ise bin doları bir arada zor görüyoruz '. De Bekey gülümser ve der ki: 'Ama siz motoru durdurup ameliyatınızı yapıyorsunuz, biz cerrahların böyle bir lüksümüz yok...' Şirketlerdeki ameliyatlarda da işleri durdurmak mümkün değil. O yüzden şirketlerde takımlar kurmak söylemesi kolay uygulaması zor konulardan. Mesela proje takımları dedik yukarda. Yani üst yönetimin emrettiklerini elinden geldiği kadar yapıp sonra keyfine bakmak değil, bir projenin gerçekleşmesi için takım üyelerinin her birinin taşın altına elini koyduğu ve başarının olduğu kadar başarısızlığında paylaşıldığı bir sistem sözkonusu. Mesela diş yaptırmaya bir resmi kuruluşa gidiyorsunuz. Günlerce sıra bekliyorsunuz. Yüzü yeterince gülmeyen hekimler dişlerinizi kesip biçiyorlar. Ölçünüzü aldıktan belki haftalar sonra provaya gidiyorsunuz. Dişler oturmadıysa hekim tekrar ölçü alıyor ve diş teknisyeniyle hastayı birlikte görüp istişare etmeyi gururuna yediremeyen bir hekimse -ki genellikle öyledir- bir yazı ekinde diş teknisyenine kalıpları tekrar gönderiyor. Kalıplar üç beş günde alt kata iniyor. Tekrar düzeltilip geri gönderilmesi epey zaman alıyor. Sonuçta dişiniz tam istediğiniz gibi olmasa bile, siz idare etmek zorundasınız, ama dişleri istenilen kalitede yapamayanlar maaşlarını almaya ve aynı görevi yapmaya devam ediyorlar. Proje takımı kurduk Biz öyle yapmadık, diş hekimimle diş teknisyenimiz ve bendeniz bir proje takımı kurduk. Gururu kibiri bir tarafa bıraktık. Hekim ilk ölçüyü aldıktan sonra teknisyenle telefonla ilk görüşmeyi yaptı. Ben çağırdıkları gün gitseydim beş günde üç köprü bitecekti. Sonraki randevulara riayet ettim, her defasında hekimle teknisyen yapılan işi birlikte ağızdaki konumunda değerlendirdiler. Rahatça fikirlerini söylediler. Sonuçta sanki kendi dişim gibi olan yeni 'ağız düzenlemem' başarıyla ve yaklaşık sekiz günde bitti. Sonra onlar yeni takımlar kurmak üzere yollarına devam ediyorlar... Tabii projenin oldukça yüklü finasmanını ben sağladım. Ama proje takımlarıyla yeniden yapılanıp başarılı sonuçlar almak klasik yönetim metodlarından daha pahalıya patlıyor gibi görünse de öyle değil. Hele diş ağrısı gibi bir şey sözkonusu ise ve bu durum Kurban Bayramı öncesinde başınıza geldiyse... Bayramınızı en iyi dileklerle tebrik ederim.