Japonya yönetim bilimi alanında da büyük başarılara imza atıyor. Zaten yönetimde büyük hatalar yaparak teknolojiyi zirveye oturtmak ham hayaldir... Japonlar, Amerikan iş dünyasının hafife aldığı toplam kalite yönetiminin öncüleri Deming, Feigenbaum'a sahip çıktılar. O günlerde Amerikalı bir generalin genel vali olarak yönettiği Japonya'da Deming ve Feigenbaum'un çalışmaları Japon kültüründe de kendine uygun bir ortam bulunca Japon işletmelerinin dünya hakimiyetinin temeli atılmış oldu. Oyuncak araba! O günler için anlatılan bir fıkrayı da bu araya yerleştireyim müsaadenizle. Japonlar yeni bir araba geliştiriyorlar. Ve isim babası olması için Amerikan işgal kuvvetleri komutanına başvuruyorlar. "General san, yeni arabamıza bir isim lütfetseniz?" (San, sayın demekmiş) General de "Bir araba mı yaptınız? Siz Japonlar olsa olsa oyuncak bir araba (toy-auto) yapmışsınızdır" der alaycı bir tarzda. Kibar ve uysal Japonlar teşekkür eder ve teknoloji harikası yeni arabanın ismini kendi telaffuzlarıyla koyarlar "TOYOTA". İşte bu Japonlar iş hayatının monoton ve kasvetli havası sebebiyle büyük düşüşler gösteren motivasyonu artırmak için de çok gayret gösteriyorlar. Mesela iş yerinde sakin ve durgun olan kişilerin, mesai bitiminde mini futbol sahasında nasıl bir gayretle koştuğunu ve saldırdığını araştırıyorlar. Oyun sahalarındaki insanları coşturan motiflerin neler olduğunu araştırıp bunları işyerlerinde uygulamaya çalışıyorlar. Motive eden unsurlar Motivasyon konusundaki çalışmalarıyla ünlü bir Japon profesörü dinlemiştim bir gün İstanbul Lütfü Kırdar'daki bir yönetim zirvesinde. Profesör Yoshio Kondo, Kobe depremindeki kurtarma çalışmalarına gönüllü katılanları motive eden unsurları araştırdıklarını ve aslında iş hayatında da insanları demotive eden 4 D'nin (Dirty, Dusty, Dangerous, Demanding) Kirli, Tozlu, Tehlikeli, çok şey talep eden işlerin motivasyonu azalttığını söylemelerine rağmen, bütün bu unsurları tam ve eksiksiz ihtiva eden hatta insanın canını talep eden enkazdan insan kurtarma işine insanların neden gönüllü olduklarını araştırdıklarını söylemişti. "İnsaniyet duygusu" Araştırma sonuçlarının henüz tam kesinleşmemesi sebebiyle bu konuda konuşmaktan bilimsel bir vakarla kaçınan Prof. Kondo, ısrarlı sorular sonunda bir şeyin şimdiden söylenebileceğini belirtmişti: "İnsaniyet duygusu"... Diğer sonuçları duyma imkanı henüz bulamadım. Ama son zamanlarda ülkemizde de güzel örnekleri izleyerek devletin belki de milyar dolarlarla kurduğunu zannettiği Sivil Savunma işini gönüllü olarak üstlenen resmi ve sivil "insaniyet sahibi insanlarımız"a kurtardıkları canlar namına ve insaniyet namına, acizane teşekkürlerimi arz ediyorum.