Dost dar günde belli olur!

Son yıllarda yönetim literatürünün en gözde kavramlarından biri müşteri. Müşteri, şirketlerin olmazsa olmaz varlığı, patronu, velinimeti. Müşterisi ile iyi ilişkiler geliştirebilmiş şirketleri bugünlerde bekleyen en büyük tehlike, bu zor günlerde onların kalplerini kırmak. İnsanlar duygusal yönden hassas oldukları dönemlerde başlarına gelenleri daha zor unuturlar. Kriz yönetimi uzmanları, kriz esnasında işe nereden başlamalı sorusuna, "üründen değil, müşteriden" diye cevap veriyorlar. Her ne kadar Türkiye bugünlerde düşünemez, hatta hareket edemez hale getirildiyse de şirketler müşteri ilişkilerini sıcak tutmalıdırlar. Çünkü bugünler hayırlısıyla atlatılınca bile daralan piyasa şartları muhtemelen bir müddet sürecek ve müşteri kaybetmemek eskiye oranla daha önemli hale gelecektir. Normal zamanlarda kaybedilen müşteriyi geri kazanmak mevcut olanı muhafaza etmekten 5 misli pahalı iken, bu oran belki daha da artabilecektir. O bakımdan müşteri ile teması her şeye rağmen sürdürmenin yollarını arayıp bulmalı. Tatlı bir slogan olan "Biz sizin çözüm ortağınızız" sözünün bugünlerde daha bir eri olmalıyız. Müşteriyle samimi bir şekilde konuşulabilir ve krizin yükü makul bir şekilde paylaşılabilirse, satışların önünün açılması mümkün olabilir. Bu ilişkilerin geliştirilmesi belki de Türkiye'nin önünü açabilir. Çünkü iş dünyası makro planda alınacak tedbirlerin meyve vermesini bekleyerek vakit kaybetme lüksüne sahip görünmüyor. Bir an önce kan dolaşımını sağlayacak tedbirleri kendimiz almaya çalışmalıyız. Yoksa kangren olacak organların acısını vücudun tamamı çeker. Her şeye rağmen, hepinize kolaylıklar diliyorum. İyi haftalar efendim.