En tesirli silah!

Çinliler kendi alfabeleri ile (yani yaklaşık on bin sembolle) kriz yazdıkları zaman bu sembol iki manayı da ifade edermiş. Birincisi "tehlike" ikincisi "fırsat". Bundan 5-6 sene öncesini hatırlayınız, birçoğumuz "Çin istilası" endişesiyle yelkenleri suya indirmiş, kara kara düşünüyorduk. Bizim beşe sattığımızı onlar bire veriyorlardı. Bendeniz o günlerde şöyle teselli buluyordum: Bu Çinliler zenginleştikçe kendi ürettikleri tapon malları değil, başka ülkelerin kaliteli mallarına yönelecekler. O zaman bütün dünya gibi biz de kaliteye kafa yormaya devam edersek ilk bakışta tehlike gibi görünen bu muazzam pazar bizim için de bir fırsat olabilir... Bunun ne derecede gerçekleştiğini bilemiyorum. Ama şimdi başka bir fırsat doğdu. İlk anlarda mesela Çin tekstil ürünlerinin fiyat cazibesine kapılan Batı pazarları, kalitesiz mallardan zarar etmeye başlayınca bizim gibi ülkelere gün doğmaya başladı yeniden. Ayrıca Çin'in mesafe dezavantajı da bize yaradı. Şimdi durum bir miktar lehimize görünüyor. Ancak burada kritik olan nokta, iş dünyamızın rehavete kapılmamasıdır. Bütün gücümüzle kalite ve verimliliğimizi yükseltmeye, yakın zamanda kaliteli üretime başlaması kesin olan Çinlilerle baş etmeye şimdiden hazırlanmalıyız. İşte bu durum da krizin doğurduğu en önemli fırsat olacaktır. Çünkü uzun yıllar kapalı bir ekonomik sistemde çalışan şirketlerimiz, korumacı politikalarla girişilen yüksek kâr marjları ile rahatlığa alışmışlardı. Bazen yüzde beş yüz, yüzde yedi yüzlük kârlar bile normal kabul ediliyordu. Şimdilerde kârlar tek haneli rakamlara doğru inişe geçmiş durumdadır. Bu durum da; düşük kârlarla hayatını devam ettirmek, marka olmak, sadık müşterileri çoğaltmakla mümkündür. İşte bugünler teveccühünü yeniden kazanmaya başladığımız Batılı müşterilere marka satmaya başlamakta yepyeni ufuklar açabilir. Yeter ki biz kalite ve verimlilikten taviz vermeyelim. İhraç ettiğimiz mal ve ürünler ne kadar kaliteli olursa, Türkiyemizin genel imajı da o derece iyileşecek, böylece sanayi ve turizm sektörleri arasında muazzam bir sinerji meydana gelecektir. Bendeniz bu karmaşa günlerinin çok kısa zamanda sona ereceğine inanıyorum. O zaman gerek Orta Doğu gerekse Batı pazarlarının yıldızı olmamamız için hiçbir sebep göremiyorum. Yeter ki biz her seviyede; ailede, şirkette, devlette, millette birlik ve beraberliğimizi bozmayalım. Bakın azıcık ambargodan bahsettik, Kuzey Irak'takilerin davranışı değişti. Alın teri kadar tesirli silah bilen varsa beri gelsin!..