"Engastan" mı "essahtan" mı?..

A -
A +

Bizim Alaşehir'de 'engastan' diye bir deyim vardır. Bu deyimi çok uzun yıllar önce bu sütunda başka bir vesileyle gündeme getirdiğimi hatırlıyorum. Ancak bu kelimeyi en güzel açıklayan örneği de anlatayım yeniden... Bir zamanların en önemli prestij unsurlarından olan 'körüklü çizme'yi en iyi ve kaliteli olarak imal eden bir sanatkâr vardı. Ancak kendisi çok kısa boylu olduğu için kimse onun bu muhteşem çizmeleri yaptığına inanamazdı. Bu yüzden ona; yalancıktan, işte öylesine mânâsında 'engastan usta' diye lakap takmışlardı. Başka bir izah şekliyle de 'masuscuktan' 'yalancıktan' 'laf olsun diyerekten' söyledim mânâsında 'engastan dedim' denirdi. Böyle bir durumda kızamazdınız muhatabınıza. Yapılan iş yanlış olsa da, kötü sonuçlara yol açsa da, adam sahiden, bilerek yapmamış der geçer giderdiniz. Ama bu davranış tarzı büyük örgütlerde, şirketlerde daha çok zararlara sebep oluyor. İş hayatında engastan yapılan o kadar çok faaliyet var ki sormayın gitsin. Özellikle 'kurumsallaşma' adı altında bu yanlış davranış çok yapılıyor. Mesela kurumsallaşma adına aslında hiçbir fonksiyon icra etmeyen 'engastan yönetim kurulları' teşkil ediliyor, hiçbir yetkiye sahip olmayan 'engastan genel müdürler' tayin ediliyor, sırf devlet ihalelerine katılabilmek için 'engastan ISO 9000'li belgeler alınıyor, müşteri memnuniyetini güya sağlamak için 'engastan modern yönetim teknikleri' uygulanıyor, yasak savmak kabilinden ya da çalışanların şişini indirmek kabilinden 'engastan eğitim seminerleri' düzenleniyor. Bütün bunları 'sahiden' yaparak en kısa zamanda 'global markalara' sahip olduğumuz günlere kavuşmak dileğiyle...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.