'Enseyi karartmayın!'

A -
A +

Defter gibi olan eski nüfus cüzdanında bir tanecik de olsa 'Ekmek karnesi verilmiştir, Altıntaş mahallesi (İzmir-Eşrefpaşa) Muhtarlığı' damgası taşıyan bir vatandaş olarak Türkiye'nin son elli yılına tanıklık ettim. Babam rahmetlinin Yunan işgaliyle başlayan hayat serüvenini de dikkate alırsak bizden önceki neslin de neler çektiğini az çok bilenlerdenim. Bütün bu yılları gözden geçirdiğimde en fazla dikkatimi çeken şey yıllar boyunca insanımızın muhakeme yeteneğini geliştirme hususunda başarısız kalmamızdır. Halk arasında yaygın olan sevimli "Biz ilk okuduğu cümle 'uyu uyu yat uyu' olan bir nesiliz" esprisi bile bu durumumuzu bir ölçüde özetlemektedir. Teknik ve teknolojik gelişmeleri takip edebilmek için bile hâlâ yeterli olmayan orta öğretim altyapımız bir tarafa, üniversitelerimiz de liselerden farklı bir görünüme sahip bulunmuyor. Buna bir de son on onbeş yıldır ısrarla ve hatta inatla uygulanan test sınavlarıyla beyinleri dumura uğratan eğitim sistemimizi ilave ettiğimizde bir tek üniversitemizin bile dünya sıralamasında ilk beş yüze bile girememesine şaşmamamız gerekir. En az otuz yıldır şahit olduğum 'Üniversite-Sanayi iş birliği' seminer ve konferanslarından arta kalan bir şey de hemen hemen yok gibi. Bu durumda, son yıllarda iş dünyasının gündeminden düşmeyen 'Artık rekabet yarışında farkı, teknoloji değil insan meydana getiriyor' tespiti karşısında insan bayağı endişeleniyor. Bütün bu olup bitenleri biraz idrak edebilen biri iseniz o zaman Türkiye'nin gündeminde yer alan ve yıllar boyu hararetle tartışılan konuları gördükçe ve duydukça daha bir canınız sıkılıyor. Ancak bütün bu negatif duruma rağmen gelecek için ümit ışıkları parıldıyor. Türkiye'de ve dünyada gerek devlette gerekse özel sektörde yönetim şeffaflaşıyor, kaliteleşiyor. Ve de bu süreç eskiye oranla çok daha hızlı cereyan ediyor, bütün sistemlerde insan işin odağına yerleşiyor. Etrafınıza kulak verin, bakın gençler artık ülke ve de şirket meselelerine kafa yormakta eskiye oranla daha fazla istekli davranıyorlar. Internet çağı 'dumura uğrayan beyinleri' harekete geçiriyor. Ahmet ve Mehmet Altan'ın babalarının dediği gibi: 'Enseyi karartmayın!'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.