Ne pazar günüydü ama!.. Yayıncılar için seç al beğen al bir sürü manşetlik konu. Saddam yakalandı, Kıbrıs'ta seçimler, Perwez Müşerref'e suikast teşebbüsü, Galatasaray dipledi vs... İnsan her birine ahkâm kesmemek için kendini zor tutar. Saddam, "Zalimler korkak olur" atasözünü bir kez daha doğruladı ve hakkında bundan fazlasını yazmayı hak etmeyecek rezillikte görüntüler eşliğinde "in"inden çıkarıldı ve teşhir edildi. Biz gelelim Kıbrıs seçimlerinin sonuçlarına... Ne olursa olsun demokrasi adam gibi uygulanırsa o toplum kendisini yönetmeye talip olanlara, mantıklı, tutarlı, mesajlar verebiliyor. Muhteşem bir sonuç!.. Bir Anadolu kasabası kadar nüfusuyla Türkiye'nin yakın geleceğini etkiliyecek sonuçları doğuracak seçimde Kuzey Kıbrıs'taki insanlar muhteşem bir sonuç ortaya koydular. Denktaş'a, "Uyguladığı politika üslubunun bir zamanlar avantaj sağladığı kabul edilse bile, bugün artık geçerli olmadığını, ayrıca sülale boyu politika sürecinin de uygun düşmediğini, dünyada yepyeni bir dönemin başladığını, bu yeni döneme yeni anlayışlar gerektiğini" söylediler. Politika kurdu Denktaş mesajı o gece aldı ve "Seçimden sonra yeni planlarımız var" dedi hemen. Denktaş muhaliflerine, "Sizin dediklerinize de katılıyoruz ama Kıbrıs Türkü'nün haklarını bir kalemde silip atacak anlaşmalara da rızamız yoktur. Bu yüzden katı protokollerle politikayı tıkamayın, asırlardır kader birliği yapan Kıbrıs Türkleri'nin varlıklarını devam ettirebilecekleri çözümlere zemin hazırlayacak siyasi bir ortama katkıda bulunun. Çünkü ABD ve AB'yi her iki toplumun çıkar ve mutluluğunu dikkate alacak anlaşmalara ikna etmenin yolu bundan böyle Kıbrıs Türkü'nün siyaseti birlik ve beraberlik içinde akıllıca yürüteceğine inandırmaktan geçer" dediler. Muhalefet lideri Talat da bu mesajı gece aldı ve "Yetkili kurullarımız ve dostlarımızla durumu değerlendireceğiz" mesajını dillendirdi. Aynı şekilde Serdar Denktaş da hükümetin şekillenmesine katkıda bulunabilecekleri mesajını verdi. Türkiye'ye "Biz artık olgunlaştık, körü körüne karar vermek yerine, alternatiflerden en iyi olanı seçme konusunda kendimizi yetiştirdik. O yüzden statükocu dayatmalar yerine hem Kıbrıs Türkü'nün hem de Türkiye'nin Batıya giden yolda daha hızla hareket etmesine katkıda bulunmak istiyoruz. Siz de bizim bu fikrimize saygılı olun. Bugüne kadar bizim için yaptıklarınıza müteşekkiriz. Ancak bundan sonra daha kişilikli politikalar üretebilmemiz için bizi destekleyin. Böylece Avrupa Birliği ve dünya bizi daha ciddiye alacaktır. Korkmayın bize birşey olmaz" demek istediler... "Demokraside çareler tükenmez" Şimdi, bütün bu anladıklarımız doğru ise, o zaman Sayın Denktaş'ın da en doğruyu yapıp, ikili, daha da uygunu üçlü bir koalisyonla hükümetin kurulmasını çok fazla hamaset yüklü olmayan demeç ve davranışlarla teşvik etmesi gerekir. Yok bunu uygun görmüyorsa, "çağdaşı" olan Süleyman Demirel'in "Demokraside çareler tükenmez" sözünü esas alıp, hemen seçimleri yenilemesi, Türkiye'ye vakit kaybettirmemesi gerekir.