Patnos'ta on sekiz ay askerlik yaptım. İki kış geçirdim, bir günde Süphan Dağı'nın zirvesine çıktım indim, her hafta en az yirmi kilometre yürüdüm, bir defa da tam teçhizat yüz kilometre gece gündüz süren bir yürüyüş yaptım... Bütün bunlar olup biterken özellikle geceleri dağ başlarında çobanların derinlerden söyledikleri ağıt tarzı sesleri duydum durdum... Askerlik sonrası üniversitede asistan iken herkesle dost ahbap havam devam edegeldi. Bu arada o günlerde 'Kürdara Azadi' dergileri okuyan, kürsümüzün teknisyenlerinden Kürt asıllı genç bir arkadaşımız vardı. Bazen ondan Kürtçe şiirler söylemesini isterdik, korkarak gizli gizli okurdu. Bir gün ona askerde iken o çobanların; uzun uzun, yanık yanık okudukları gazel midir, ağıt mıdır, kaside midir neyse; o ezgilerde genel olarak neler söylediklerini sordum. Samimiyetime inandığı için o gün fısıltıyla söylediklerini bugün yazıyorum: "Resul Bey, o çobanlar gecenin derinliklerinde, otuzlu-kırklı yıllarda kucağında bebeleriyle mağaralara tıkılıp üzerlerine bomba atılan taze gelinlerin ağıtlarını yakarlar" deyiverdi! İşte bendeniz yıllardır Güneydoğu Meselesi ile ilgili olarak "Bu meselenin sosyo-psikolojik sebepleri üzerinde hassasiyetle durulmalıdır, bu sebepler iyi analiz edilip gereken tedbirler alınmadıkça sadece askerî tedbirlerle bir yere varamayız!" derken bunu söylemeye çalışmaktayım. Sayın Cumhurbaşkanımız, bir ara başbakan iken medya temsilcileriyle yapılan bir toplantıda bu minval üzere fikir beyan etmiş, devletin bölge halkının sosyo-psikolojik yapısı konusunda objektif ve ilmî araştırmalar düzenleyip, bu araştırma sonuçlarına göre strateji belirlemesi gerektiğini arz etmiştim o gün. Problemin temellerine inilmeden alınacak semptomatik (belirtilere göre) tedbirlerle bir yere varamayacağımızı son günlerde yine herkes söylüyor. Ama bu arada PKK o çobanların yanık ezgilerindeki bir zamanların yanlış politikalarının propagandasını yapmaya devam ediyor ve böylece bir fanatik taraftar kitlesini elde tutmaya çalışıyor. O arkadaş mı? O şimdi "Kürt kardeşlerimizin makul ve mantıklı olmaları için" beş vakit dua ediyor. Hâlâ görüşür ve sevişiriz kendisiyle...