Hadi kolay gelsin!..

Hani bir şirketin genel müdürü varmış, o genel müdür makam odasında golf oynarmış... Bunu gören yeni yönetim kurulu onu görevden almış, daha enerjik, dinamik, hızlı bir genel müdür tayin etmiş, 'her şeye maydanoz olan' bu genel müdür, üç senenin sonunda şirketi batma noktasına getirince, yine eski "golfçü" genel müdürü, daha fazla ödeyerek göreve getirmişler... İşler düzelmeye başlayınca, bunun sırrını sormuşlar. O da "Ben karar vericiyim, her an vereceğim kararlar için kendimi ruhen, bedenen, kalben hazır tutmak için, yoğun tempom arasında arada bir odamda golf oynarım, bu benim hafta sonunda yapacağım uzun bir dinlenme ve yenilenme günlerimin, öncesinde yaptığım ufak çaplı beyin dinlendirme ve tazelenme seanslarımdır... Böylece sağlıklı kararlar verebilirim, çünkü sinirlerim yumuşak olduğu anlarda anlama ve dinleme kapasitem artıyor, başarırın sırrı burada" demiş, ya!!! Bütün yöneticilere kendi ruh halleri ve yaratılışlarına uygun hobiler bulmalarını ve bu hobileri hiç kimseye aldırmadan samimiyetle uygulamalarını tavsiye ediyorum. Ben neler mi yapıyorum? Yemek yaparım. Evin ekmeğini (kara değirmen buğday ve çavdar unu karışımından) yaparım. Alaşehir'i özlediğimiz zamanlar, oranın kesikli (yani çökelekli) ve de tahanlı (yani tahinli) pidesini yaparım. Son zamanlarda minik balkonumuzda çiçek yetiştirme zevkini tattım... Bu arada internetten bütün gazetelere göz atarım, konumla ilgili kitap okurum (bu konuda tam başarılı sayılmamakla beraber), ama seminer ve zirvelerdeki tebliğ ve konuşmaları dinlemekten bayağı zevk alırım. Yılda bir, iki üç hafta Anadolu'ya derinlemesine dalmak hanımla belki de en zevk aldığımız şeydir. Anadolu'nun keşfedilmeye açık ne muazzam kültür hazinelerini bağrında sakladığını bilenler bilir. Mesela siz; Doğu Beyazıt'daki, İshak Paşa Sarayını, Mardin'deki Kasımiye Medresesini, Nevşehir'deki Yeraltı Şehirlerini, Efes Harabalerini, Karadeniz'in yeşilini, Şemdinli'nin yemyeşil ve lavanta kokuları arasında muazzam bir ilim yuvasının izlerini taşıyan Nehri köyünü, Antalya'daki Düden Şelalesini, Kütahya civarlarında Çavdarlı'da -fiyat listeleri hâlâ duvarlarda kazılı- dünyanın ilk borsa binasını gördünüz mü? Siz de yapın bunu! İnsan başlı başına bir muamma ve akıl almaz bir sistemler bütünü. İster yönetici ister çalışan olun, kendinizi ne kadar tabiatın kucağına atabilir, ne kadar rutin işlerin dışına çıkarıp zevk aldığınız uğraşlara dalabilirseniz o kadar başarılı oluyorsunuz. "Ahh, nerede o günler. Adamın tuzu kuru tabii, oturduğu yerden ahkâm kesiyor. Gelsin de bu memlekette bir iş kursun yürütsün. Sonra yapabiliyorsa hobilerine, zevklerine, gezilerine zaman ve imkân bulsun" diyorsanız. O zaman nereden bulacaksanız bulun, bir danışmanla nasıl çalıştığınızın ve zamanınızı nasıl harcadığınızın, işi ve ilişkileri nasıl yönettiğinizin çetelesini tutun! Bir hafta yapın bunu. Sonra bakın ne kadar zamanı ve enerjiyi boşu boşuna harcıyorsunuz. Ben bunu da yapamam diyorsanız o zaman "hiç olmazsa işinizi hobiniz haline getirin!" Gerçi en zoru da budur. Çünkü ilk adım olarak sabah evden başlayarak, akşam dönünceye kadar herkesi neşe içinde selâmlayarak, gülücükler dağıtarak gününüzü geçirmeniz gerekecek. Tercih sizin. Hadi kolay gelsin!..